Gahl Eden Sasson etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Gahl Eden Sasson etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

2 Aralık 2012 Pazar

Evrendeki En Eski İlk Görüşteki Aşk

Göksel Ailemizin Efsanesi

Bu öykü,on iki burçla olan ilişkinin mantığını anlamaya yardımcı olacak.
Güneş yalnızdı. Gökte sabit bir şekilde, kendi parlak ışığında yalnız başına duruyordu. Verecek çok şeyi vardı ama bunları verecek kimsesi yoktu. Tüm evrenin onu görebilmesine rağmen o kendisini göremiyordu. Kendisini  tanıyamıyordu, nefis farkındalığından yoksundu. Paylaşacak arkadaş arayışındaydı.
Bir gün, gün batımında, son ışın demeti ufukta kaybolurken o ana kadar görmediği şaşırtıcı bir güzelliğe gözü takıldı. Ay çıkmıştı.
Aynı görkemli bir şekilde güneşin ışığını geri yansıtmasını, güneş unutamıyordu ve evrendeki en eski ilk görüşteki aşkı yaşıyordu. Ve yine ilk kez güneş,ışığı sevgiye dönüştürdü. Sevgilisinin hala orada olup olmadığı endişesi içinde on iki uzun saat beklemek zorunda kaldı. Onu çok kısa süre yeniden gördü ama o değeli o an uçtu gitti.
İlişki yavaş yavaş gelişti; ilk önce şafak ve günbatımına özgü kaldı,daha sonra kimsenin varlığından haberdar olmadığı gizli ve özel yerlerde buluşmalar başladı. (İnsanlar çok sonra bu büyülü birleşmeleri, güneş ve ay tutulmaları olarak adlandırdılar.) Bütün gerçek aşıklarda olduğu gibi, çift birbirine ve kendilerine aşık oldu.
Çok geçmeden ay hamile kaldı ve bu toy ışık ailesi, göklere dağıldı. İlk gelen Satürn idi. Satürn hem çok ciddi hem de çok şakacı idi; bu epey tuhaf ama aynı zamanda muazzam bir bileşimdi. Sonra, neşeli ve yanında şansı sürükleyen çocuk Jüpiter doğdu. Jüpiteri savaşçı, atletik koruyucu, her an kurtarıcılığa hazır Mars izledi. Derken Venüs geldi. O kadar güzeldi ki kimse gözünü ondan ayıramıyordu. Son olarak da çevik ve her an bir öykü ve şaka ile karşımıza çıkmaya hazır Merkür geldi.
Güneş ve ay, on iki göksel alan yönetiyorlardı ve bu krallığı, harika çocukları arasında bölmeye karar verdiler. Satürn en uzaktaki bölgeyi aldı çünkü hepsinin en büyüğü ve en sorumlusu o idi ve herkes en çok ona güveniyordu. Ona kovanın rüzgarlı ülkesi ve oğlağın dağlık krallığını verdiler. Jüpiter, erkek kardeşinin bölgesinin her iki yanını aldı yunusların yaşadığı gizemli göller ülkesi  Balık ve görkemli atların krallığı Yay. Mars Jüpiterin yanındaki ülkeleri aldı: Koçun volkanik arazisinin ve enerji kuyularının hakimiyetini ele geçirdi. Marsa ayrıca, güçlü kartalın süzüldüğü Akrep bölgesi verildi. Venüs,göklere yükselen ağaçları ile Boğanın verimli arazisini ve kutsal kütüphaneleri ile Terazinin bulutlu şehrini aldı. Merküre, tüm krallıklardan gelen yolların kesişme noktası olan İkizler ve Başağa ait büyülü hizmetin çıkarıldığı maden ocakları ve mağaralar teslim edildi. Kral Güneş, Alanın altın ülkesinin hakimi olarak kaldı ve Yaşam kraliçesi ay,süt ve erzağın şefkatli dünyası Yengeçi yönetmeyi sürdürdü.
Yörenin paylaşımı çok zekice yapılmıştı ve bu göksel aile hala uyumlu ve zarif bir şekilde hakimiyetlerini sürdürüyorlar. İşlev bozukluğu ve aile sözcüklerinin her zaman aynı şey demek olmadığını bize öğretiyorlar.Kardeşlerin nasıl uyum içinde gelişebileceklerini ve her yerde her şeye bu huzuru yapabileceklerini kanıtlıyor.

Gahl Eden Sasson-Kozmik Gezgin

Sevgi ve ışıkla kalın...
Persephone  
 

28 Kasım 2012 Çarşamba

Kabalistik Astrolojinin Ana Önermesi

İlahi Anlaşma:Bir Durum Çalışması

Bir nobel ödülü sahibi, bir kayak kazasında elli sekiz yaşında ölür. Bilim dünyası yas tutar. Aslında, dünyanın büyük bir kısmı yas tutar. İnsanlığı kanserin tedavisine adım adım yaklaştıran buluşlar yapmış, tüm dünyada madalyalar ve ün kazanmış, alkış toplamış saygın bir bilim adamıdır. Aniden gitmiştir.
Işığın elçisi, yaşamın ötesindeki yerde onunla buluşur ve sorar: 'Evet arkadaşım, bundan sonra ne olmak istiyorsun?'
Parlak zekalı ruh birkaç dakika düşünür ve yanıt verir: 'Duygusal yönümle uğraşmak istiyorum. Bildiğiniz gibi ben gözetilen bir kişiydim; sevgi nedir öğrenmeden insanlar beni kimyasal formüller ile beslediler.
'Kılavuz dinler,başını sallar ve sorar:'Bunu nasıl düzeltebiliriz?'
Ruh duraksar,sonra sessizce ekler: 'Zihin ayartmalarından kaçınmak,entellektüel melekelerimi kapatmak istiyorum.'
Kılavuz kaygılanmış gibi gözükür. 'Bunun için spiritüel kredin var mı? Anımsa, bu seçimi yaptığını unutacaksın. Sonra kalkıp Tanrıyı kötülemeni istemiyorum.'
Ruh 'Lütfen, sessiz bir yıldız altında doğmama izin verin.' der.
Kılavuz başını sallar. 'Hmm, bundan pek emin değilim. Seninle birlikte imzasını atacak biri var mı?
Ödüllü ruh, geçmiş yaşamlarda onunla seyahat etmiş iki ruh çağırır. 'İşte, bu iki ruh arkadaşım aynı şekilde, aşırı kullanılmış ve aşırı değer verilmiş zeka sorunu yaşıyorlar. Kendilerine zarar verecek kadar zekiler ve duygusal gizliliklerini beslemek istiyorlar. Onlar benden önce doğmaya hazırlar ve ben onların oğlu olacağım.'
Kılavuz, bir önceki randevuda görmüş olduğu iki ruhu iyi tanımaktadır. Haritalarını inceler, bilim adamının oraya uygun olup olmadığı nı anlamak için çocuk evlerine bakar. Sonra da gülümser. 'Tamam. Sen fazladan bir 21. kromozoma sahip bir bedende doğacaksın; Down sendromu ile doğacaksın. IQ değerin, şimdi bitirdiğin yaşamdakinin üçte biri olacak ama sen duygusal bir deha olacaksın. Diğer insanların geçirdiklerini çok derinden hissedeceksin ama bunu entellektüel olarak iletecek yetiye sahip olmayacaksın. Kabul ediyor musun?
Üçü de kabul eder.
Yirmi dokuz yıl sonra genç ve başarılı bir çift Manhattan'da müthiş bir kat satın alır. Kadın bir yazılım şirketinin CEO'su, erkek hiç dava kaybetmemiş bir dava avukatıdır. Sözde arkadaşları dahil herkes onlara gıpta eder. Onlar kendi küçük evlerinin efendileridir. Bazı geceler geç vakit, seks için bir araya gelirler-yüksek performans içeren ama samimi bir yakınlıktan yoksun bir birleşme. Sonunda kadın hamile kalır. Ceninin gelişmesini kontrol ihtiyacını hissetmezler çünkü her ikisi de bir dahidir. Öz güvenleri muhakemelerini gölgeler. Bebeğe, Leonardo da Vinci'nin anısına Leonarda adını vermeyi kararlaştırırlar.
Leonardo'nun doğumu pürüzsüz olur... Ve çok geçmeden Leonardo 'da Trisomy 21 olduğunu keşfederler.
'Bu ne demek?' Baba sorar.
Anne sinir içinde bağırır: 'O gerizekâlı!' Hiç inanmadığı Tanrıya feryat eder: 'Bunu hak edecek ne yaptım? Ben ne için cezalandırılıyorum?'
Babanın kafası karışmıştır. Hukuk okulunda okuduğu hiçbir şey onu buna hazırlamamıştır. Birdenbire karısından nefret eder. Kadının ondan sakladığı bir genetik bozukluğu olduğunu düşünür. Daha sonra karısının kendisini aldattığından kuşkulanır çünkü bu çocuk kesinlikle kalitesiz bir gen havuzundan çıkmıştır. Ve ağlamaya başlar. Bu... bu... şeyi meslektaşlarına nasıl anlatacaktır?
Bebek başkalarından daha yavaş ve değişik büyür. Parktaki yabancılar bu çocukta bir şeyin değişik olduğunu görürler ama sormak için çok naziktirler. Gülümseyen çocuğa bakan herhangi birisi ancak, bu masum ve saf neşenin sessizce ilettiği, sözcüklerle ifade edilmeyen derin bir anlayışın, bilgeliğin farkına varır. Çocuk sevgi ve iyilikten başka bir şey bilmemektedir. Anne babsı onun hakkında ne düşünürse düşünsün o, onlara sadece sevgi gösterir. Onları başarıları veye konumları için sevmemektedir. Onların entellektüel parlaklığını veya profesyonel başarılarını değerlendirme durumunda değildir. IQ değeri altmış iki seviyesindedir ama spiritüel zekâ ölçecek bir test var mıdır?
Genç anne baba yavaş yavaş Leo'ya aşık olur ve ona değer vermeyi öğrenir. Anne yeni bir Web tasarımı için evden çalışmaya karar verir. Leo'nun bakımının gerektirdiği lojistik anneyi, bir zamanlar nefret ettiği ve sakındığı kendi annesi ile daha çokzaman geçirmeye yönlendirir. Bu çocuğa bakarken edinilen bakış açısı, yetişkin kız çocuk ile anne arasında bambaşka bir ilişki kurulmasına yol açar.Küçük Leonardo'nun güçlü büyüsü işte budur. Annesinin son derece akıllı terapistinin yüzlerce saatte yapamadığını, Leo bir gülümseme ile çözmlemiştir.
Baba da değişir. Manhttan'daki büyük şirket işini bırakır ve özel ihtiyaçları olan çocuklara destek veren kar amaçsız bir kuruluşun başına geçer. En güzeli, yumuşayan, sevgi dolu karısından keyif almaya başlar, çocuklarını uyuttuktan sonra ona saatlerce sarılır. Bu yeni yakınlıktan iki çocuk daha çıkar.İkinci oğullarına şefkat tanrıçası Kuan'ın, diğerine John'un (Vaftizci Yahya) adını koyarlar.
Bu öykü, Kabalistik astrolojinin ana önermesidir: Haritanızın yapımcısı sizsizniz. Hasta, müflis, varlıklı, mutlu veya sefil olmanızın nedeni kader değildir. Bu kararı siz verdiniz. İlk hava alışınız ile imzalanmış bir sayfalık haritanız, Tanrı ile yaptığınız ilahi anlaşmayı simgeler.
Kozmik gezginler yaşamlarında olan her şeyin, iyinin ve kötünün, güzelin ve çirkinin sorumluluğunu alırlar. Yaptığımız her şey hava da süzülsek de, aşık olsak da veya düşüp kayalara çarpsak da bizi, ilahi varlığa geri dönmemiz için daha iyi,daha güçlü, daha donanımlı yapmak için tasarlanmıştır.....

Gahl Eden Sasson-Kozmik Gezgin






Sevgi ve ışıkla kalın...
Persephone