31 Temmuz 2022 Pazar

Türlü Türlü Sınavlar

Beyaz bir sayfaya, boş boş baktığınız oluyor mu? Benim oluyor. Bazen dünyaya da böyle boş boş bakıyorum. Anlam veremediğim olaylar, yüreğimin kaldırmak istemediği saçmalıklar. Saçmalıklar diyorum, çünkü bazı şeyleri ne ruhum, ne de beynim anlamlandıramıyor. Bazı konularda, kendi kendimi ikna etmekte zorlanıyorum.

Yaşam yolunda ilelerken türlü türlü sınavlardan geçiyoruz. Bazen bu bir olay, bazen ruhumuzun kaldıramadığı bir insan modeli. Yok, asla böyle bir yanılgıya bir daha düşmem dediğinizde, bir kez daha düşünmenizi tavsiye ederim. Alacağınız dersi almayı başaramamışsanız, yaşadığınız şeyle tekrar karşılaşma olasılığınız çok yüksek. O sınavı geçene kadar, hayat tüm işvesiyle benzer olayları önümüze koymaktan hiç çekinmiyor. Gözümüze soka soka akıllan diyor. Biz insanoğlu, bazen akıllanmamakta ısrarcı olabiliyoruz. Eh! Şu hayat dediğimiz yol, bize daha ne yapsın?

Hayat bizi hep yumuşak karnımızdan vuruyor. Kendimizin bile farkında olmadığı zaaflardan hedefliyor bizi. Belki akıllanmadığımız için, belki de bize öğretmesi gereken şeyler olduğu için. Ne de olsa, düşe kalka öğrenen varlıklarız. O yoldan gitmemeyi öğrenene kadar da o yolu takipte ısrarcıyız. Umarım farkındalığımız tavan yapar da, yaşadığımız her şeyden dersimizi alırız. Bu vesile ile hayatta bizle uğraşmayı bırakır belki!

Sevgi ve ışıkla kalın…

Persephone

28 Temmuz 2022 Perşembe

Paulo Coelho ‘’Okçu’nun Yolu’’ndan ‘’En İyi Dostlar Üzerine…’’


Paulo Coelho kitaplarını seviyorum. Kitaplarında verdiği mesajlar; yüreğimde, zihnimde bir yerlere dokunuyor. Sanırım okumadığım kitabı kalmadı. Son çıkan kitabını görünce, hemen verdim siparişini. Kitabın daha  34. Sayfasında yakalandı ruhum, attı çengeli. En iyi dostlar üzerine kurulmuş cümlelerden etkilenmemek mümkün değil. Belki düşünce yapıma uyduğu için bu kadar etkili buluyorumdur. Objektif bakamıyor olabilirim. Yorum kısmı siz de. 

Paulo Coelho en iyi dostlar üzerine şöyle diyor;

En iyi dostlar herkes gibi düşünmeyenlerdir. İşte bu yüzden, okçuluk merakını seninle paylaşacak yoldaşlar ararken sezgilerine güven ve başkalarının yorumlarına kulak asma. İnsanlar başkalarını yargılarken bunu hep kendi sınırlamaları üzerinden yaparlar - üstelik üçüncü kişilerin görüşleri sıklıkla önyargılar ve korkularla doludur.

Denemekten, riske atılmaktan, düşüp yaralandıktan sonra doğrulup yine riske girmekten çekinmeyen kişilerle yakınlaş. Doğrunun efendisi olduğunu öne süren, kendileri gibi düşünmeyenleri eleştiren, saygı uyandıracaklarına emin olmadan hiçbir adım atmayan, kati kanılara sahip olmayı şüphelenmeye yeğleyen insanlardan uzak dur.

Kendini ortaya atan ve hassas olmaktan korkmayan kişilerle yakınlaş: İnsanların ancak çevrelerindekileri izleyerek gelişebileceğini, başkalarını yargılamak için değil, adanmışlıklarını ve cesaretlerini takdir etmek için böyle davranmanın önemli olduğunu anlayan onlardır.

Sen belki bir fırıncının ya da çiftçinin okçuluğu ilginç bulmayacağını düşünebilirsin, ama emin ol ki onlar da okçuluktan gördüklerini kendi işlerine yansıtacaklardır. Sen de aynısını yapacaksın: Usta bir fırıncıyı izleyerek ellerini kullanmayı, malzemeleri ölçüyü kaçırmadan harmanlamayı öğreneceksin. Çiftçiyi izleyerek sabrı, sebatı, mevsimlere saygı duymayı, vaktini fırtınalara söverek kaybetmemeyi öğreneceksin

Tıpkı yayının tahtası gibi esnek olabilen ve karşılarına çıkan işaretleri gözden kaçırmayan insanlarla yakınlaş. Böyleleri aşılmaz bir engelle karşılaştıklarında ya da daha iyi bir fırsat gördüklerinde yollarını değiştirmeye çekinmeyen insanlardır. Suya haiz özelliklerdir bunlar: Kayaların etrafından dolaşmak, nehir yatağına uyum sağlamak, bazen göle dönüşerek havzayı doldurmak ve ardından taşarak yoluna devem etmek, çünkü su istikametinin deniz olduğu er ya da geç oraya ulaşacağını asla unutmaz.

Asla,’Tamam, bitti. Artık durmam lazım,’ demeyen insanlarla yakınlaş. Zira kışın ardından bahar gelir, her şey döngüseldir, hiçbir şey bitmez. Hedefine ulaştıktan sonra yeni baştan başlamak, her seferinde önceden edinilen bilgileri kullanmak şarttır.

Şarkılar söyleyen, hikayeler anlatan, yaşamın tadını çıkaran, neşesi gözlerinden okunan insanlarla yakınlaş. Zira neşe bulaşıcıdır., insanların bunalıma, yalnızlığa, zorluklara kapılarak aksamasını önler.

İşini şevkle yapan insanlarla yakınlaş. Ancak senin onlara, onların sana faydasının dokunabilmesi için, sahip oldukları yöntemleri anlaman ve yeteneklerini nasıl mükemmel kılabileceklerini bilmen gerekir. 

Böylece yayını, okunu, hedefine ve yolunu tanımaya sıra geldi.

Sevgi ve ışıkla kalın…

Persephone



21 Temmuz 2022 Perşembe

Bu Gemi Nereye Gider?

Bazen bu geminin nereye gittiğini çok merak ediyorum. Nereye gittiğini bilmek çok zor. Yaşam çok değişken bir şey. Kafanda planlar kuruyorsun. Bir rotan var. Başına öyle bir şey geliyor ki; ne plan ne rota kalıyor. Büyük bir düşünür demiş ki; planlar bozulmak için vardır. Her kim dediyse, selam olsun kendisine….

Belki de çok plan yapmadan gelişine yaşamak daha doğru. Ne yazık ki; bazen evdeki hesap, çarşıya uymayabiliyor. Hayatı kurgulamak pek akla yatkın görünmüyor. Bir kaptan gibi, bazen dümeni zorlu şartlarda sağa sola kırmak gerekiyor. Bu zorlu şartlara ne kadar uyum sağlayabiliyorsak, sağ çıkma olasılığımız artıyor sanırım.

Yaşam gerçekten enteresan bir şey. Ne beklediğimiz, ne yaşamak istediğimiz ile ilgili aslında. Hiç farkında olmadan beklentiler oluşturuyor ve o düzlemde ilerliyoruz. Bilinçsiz ama bilinçli. Bir anda karşımıza bir şeyler çıkıyor. Sonra sürprizmiş gibi tepkilerimiz oluşuyor. Eh bir bakıyorsun ki; bu beklediğin şeydi aslında. Farkında değilsin. Ayılman için iki tokat mı atmak lazım? Eh bazen lazım! Şanslıysan o tokadı sana atacak dostlar biriktirmişsindir. Yoksa gerisi Allah Kerim. 


Sevgi ve ışıkla kalın…

Persephone