28 Ekim 2020 Çarşamba

Telefonda Âdâb-ı Muaşeret




Telefonun icadını Graham Bell’in annesinin doğuştan işitme engelli olmasına borçluyuz. Bell farkında olmadan yardımcısını yardıma çağırırken 10 Mart 1876 günü ilk telefon görüşmesini yaptı. Türkiye’de telefon 1908 yılında kullanılmaya başlandı.  İlk cep telefonu görüşmesi dönemin Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel ve Başbakanı Tansu Çiller arasında 1994 yılında gerçekleşti.
Telefonun tarihsel gelişiminden bugüne elimizden düşmeyen cep telefonlarına doğru evrildik. Evlerde telefonu zor bulurken, artık neredeyse her bireyin cebinde bir telefon var. 
Cebimizde telefonlarla geziyoruz, telefonda iletişim kurmaya zorlanıyoruz. Haksızda sayılmayız, yüz yüze iletişimin yerini maalesef tutmuyor. Yüz yüze iletişimde üç kanal kullanırız: Ses, söz, beden dili. Telefonda ise sadece söz ve sesten oluşur iletişim. Telefonda iletişimin en önemli iki eksiği görsellik ve süre kısıtlılığı.
Telefonda konuşurken karşımızdaki kişi sesten ibaret değildir, insandır. Teknoloji ne kadar gelişirse gelişsin insan sıcaklığını arıyoruz. Konuşmanın konusu ne olursa olsun karşıdaki kişinin kendini değerli hissetmesi gerekir. Yapılan araştırmalar gösteriyor ki, telefonda iletişimde ses tonu %80. Yani ne söylediğimizden çok nasıl söylediğimiz önem taşıyor. Telefondaki ses kişiliğimizdir. Karakterimizi ve kişiliğimizi yansıtır. 
Konuşurken karşımızdakinin enerjisinden bir basamak yukarıda olmalıyız. Ses tonu görüşme yapılan kişiye göre ayarlanmalıdır. Uyumlanma konuşma hızında da olmalıdır. Karşıdaki kişinin ilgisini canlı tutmak için soru sorulabilir. İnsanlar telefonda görülmedikleri için kabalaşabiliyor ve ilgileri başka işlerle dağılabiliyor. Samimi bir ses duyduklarında kaba davranmayacaklardır. 
Anlatma derdi olan birine, bir şey anlatmanız mümkün değildir. Bırakın anlatsın. 
Sizi arayacağım dediğinizde o kişiyi mutlaka arayın. Müsait değilim, arayacağım deyip günlerce aramayanlarda en hassas noktam. Verilen söz tutulmalı. Karşınızdaki kişinin gözünde itibarınızı zedelemeyin.
Cümlenize hayırla başlamayın. Bunu yapamayacağız yerine bunu nasıl yaparız cümlesini kullanın. Nezaket göstermek karşıda bekleyenin sabrını artırır. Ne kadar meşgul olursanız olun, karşınızdaki kişiye nazik olun. Anlamsız mırıltılar kullanmayın. Gerginseniz bırakın telefonunuz bir kez daha çalsın. Derin nefes alın. Gülümseyin. Daha sonra telefona cevap verin.
Aranan bizsek en fazla iki çalmadan sonra telefonu açmalı, arayan bizsek dört çalmadan sonra kapatmalıyız. En sinir olduğum şey uzun uzun çaldırdılan telefon. Müsait değilsem ve o an o telefon uzun uzun çalıyorsa acil bir şey olduğunu düşünüyorum ve panikliyorum. Hele birde arayan öylesine bir konu için arıyorsa iyice sinirleniyorum. Aciliyet yoksa çaldır, açmıyorsam müsait değilimdir, müsait olunca dönerim.
Karşımızdaki kişiye önce hal hatır sormalı, sonra müsaitliği sorulmalı. Görüşeceğiniz konuyu mutlaka bu esnada belirtin. Kişinin o an o konu için uygun olup olmadığını sorun. 
En sık yapılan hata telefonda konuşurken ortamdaki kişilerle sohbete devam etmek ya da başka işlerle uğraşmaktır. Direkt telefon ahizesine  öksürmek, hapşırmak ve burun silmek nezaketsizliktir.
Görüşme bitiminde; görüşme özetlenmeli, varılan anlaşmalar tekrar edilmelidir. Konuşmada açılış kısmı kadar kapanış kısmıda önemlidir. Telefonu pat diye yüzüme kapattı izlenimi verilmemelidir. Genel nezaket kuralı telefonla arayanın telefonu kapatmasıdır. Ancak  aranan kişi yaşça, makamca büyük ise o kişinin telefonu kapatması beklenmelidir.
Genelde telefon konuşmaları bir ihtiyaç üzerine yapılan görüşmelerdir. Günümüzde bu durum değişmiş, insanlar telefonu bir sohbet aracı haline getirmiş olsalarda, en iyi ve en etkili görüşme yüz yüze yapılandır.

SEVGİ ve IŞIK’la kalın...
Persephone 

27 yorum:

  1. Kaç kişi var ki tüm bu detaylara dikkat eden...
    Yüz yüze konuşmayı bile beceremiyoruz.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sıkıntımız daha yüz yüze iletişimde başlıyor gerçekten:)

      Sil
  2. Çok faydalı bir yazı, eline sağlık canım.
    Benim sinir olduğum da çok uzun konuşup bir türlü kapatmayanlar, mesela tam dizi izlerken arıyor, yeminle 45 dakika konuşuyor hatta 1 saat...artık bayılacak gibi oluyorum, bir yandan diziye bakayım istiyorum ay çok sinir yaa...yoruyor o kadar uzun konuşanlar beni. Sevgiler :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. İnsanın işi varken uzayan cümleler yoruyor. Teşekkür ederim Müjde abla. Sevgiler...

      Sil
  3. Selamlar, telefonla konuşma adabı konusunda güzel detaylara yer vermişsiniz. Müsaitlik durumu mutlaka sorulmalı. Kısa ve öz konuşmaları seven biri olarak bu soru benim için oldukça önemli...

    YanıtlaSil
  4. Amacına uygun kullansak sorunlar türemeyecek ama nerdeee:)
    Faydalı bir yazı olmuş Baharcım:)
    Sevgiyle...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkür ederim Maviye !z Süren. Sevgiler...

      Sil
  5. ooo saol yaaa bi dolu şey öğrendiiiim :)

    YanıtlaSil
  6. Cümleye hayır ifadesiyle başlamak,karşı tarafla iletişimde önemli bir sıkıntı oluşturabilir gerçekten...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hayır deyince konu kapanıyor sanki:) Sevgiler...

      Sil
  7. bu yazını son yazıma koyduum :)

    YanıtlaSil
  8. Ne güzel bilgiler bunlar, keşke uyulabilse bu ve tüm görgü kurallarına! Emeğinize sağlık :)

    YanıtlaSil
  9. Çok güzel bir yazı, ebeveyn olarak oğluma da okutacağım bu yazıyı. Bazen o kadar temel nezaket kurallarını unutuyoruz ki iletişimde. Aynı fikirde olmadığımızı pozitif cümleler de belirtebiliriz. Hele ki negatifle başlama, amadan sonra cümlenin önemi nasıl değerini yitiriyorsa negatif ile söze girmek de analatılacakları o kadar değersizleştiriyor.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Zamanla yarışıyoruz, belki de ondandır nezaketi arka planda bırakışlarımız. Yine de bir özür sayılmaz:) Çok teşekkür ederim. Sevgiler...

      Sil
  10. Telefonu açtığında kendisini tanıtmadan, bir de üzerüne kimsiniz diye soranlar tüylerimi diken diken yaparlar. Çocuklarıma ilk öğrettiğim şey buyu, iyi günler, ben.... , ... la görüşebilir miyim. Bu kadar basit.

    Dediğin gibi arayacağım deyip dönmeyenler de çok sinir bozucular.

    Harika bir konuya parmak basmışsın.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Beni de deli ediyor o tipler. Sanki ben aramışım gibi ‘sen kimsin’ ne ola ki?:) Teşekkür ederim Handan. Sevgiler...

      Sil
  11. Yüzünü görmeden konuşunca anlamıyorum o kişinin niyetini.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bazen yüz yüzeyken bile anlayamıyoruz:) Sevgiler...

      Sil
    2. Haklısın, o da ayrı bir mesele 🤔

      Sil
  12. Telefonda karşımızdaki sesten ibaret değil insandır. Ne kadar doğru. Bunu bilmedikleri için yüz yüze davranmayacakları şekilde telefonda davranıyor insanlar.

    YanıtlaSil
  13. İletişimi her açıdan önemsiyorum :) Bu yazı, aslında çoğumuzun pek dikkat etmediği noktalara işaret ediyor ki okurken bile iyi hissettim :) Telefon görüşmelerimde de zihnimin bir köşesinde kalacak :) Neşeli sevgilerle :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ne güzel ufak bir farkındalık bile yaratmak. Sevgiler...

      Sil