Gülseren Budayıcıoğlu okuyorum bu aralar. Üç kitabını bitirdim, dördüncü kitapta bitmek üzere. Nefes almadan, soluksuz okuyorum. Gerçek hikayeler olunca etkilenmemek mümkün değil. Sonu ne olacak bu insanların diye merakım, okuma hızımı artırıyor.
Kitaplarda çok ilginç hayat hikayeleri var. Okurken nefesimi kesiyor. Dışarıdan baktığımızda sıradan insanlar dediğimiz insanların ne acılar, ne ağır yükler taşıdığını görmek etkileyici. Bir çok hikayenin ana kaynağı çocukluk travmaları. Ne kadar önemli çocukluğumuzda ne yaşadığımız! Gelecekte ne olacağımızı, nasıl bir hayat yaşayacağımızı belirliyor. Çocuklukta yaşanmışlıklarımızı, hiç farkında olmadan geleceğimize taşıyoruz. Bütün hayatımızı etkisi altına alıyor. Ölene kadar onlarla yaşıyoruz. Bilinçdışına itilenler, hayatı insana zindan ediyor.
Kitapları okudukça, Allah’ım çok şükür demekten kendimi alamıyorum. İnsanın o ağır yükleri yetişkinlik çağına kadar taşıması ızdırap. Zaten sonları psikiyatri kliniğinde bitiyor. Kimi tedavi oluyor, kimi tam anlamıyla iyileşmiyor. Nadiren hastalar kliniğe başvuruyor, genelde yakınları getiriyor. İnsanın ruhsal hastalıklarını kabullenmesi zor. Bu yüzyılda bile, insanlar toplumun bakışından çekiniyor. Oysa kanserden ne farkı var? Beden değil, ruh hastalanıyor.
İnsan ruhunda bir rahatsızlık hissediyorsa, çekinmemeli. Beden hastalanınca nasıl doktora başvuruluyorsa, ruh hastalanınca da doktora başvurmaktan korkmamalı. Herkese hem beden, hem ruh sağlığı dilerim.
SEVGİ ve IŞIK’la kalın...
Persephone
Gülseren Budayıcıoğlu kitaplarını henüz okumadım ama kitaplarındaki hikayeler dizi olarak ekranlarda dönüyor.Kırmızı Oda ve Masumlar Apartmanı dizileri ve bir tane daha.Oldukça popüler oldular , habersiz olmak neredeyse mümkün değil:) Yer yer bazı sahnelerini izledim dizilerin. Gerçek yaşam hikayeleri olduğunu bilmek sahiden çok acı.
YanıtlaSilİyi okumalar...
Diziler çok popüler oldu. Hikayeler dizileştikçe farklılaşmış. Saçma sapan dizileri izlemektense, topluma katkı sağlayacak bir şeylerin ekranda olması sevindirici yine de. Sevgiler...
SilOkumamak, merak etmemek ne mümkün. Yalniz ben okumamayi basaranlardanim, firsat bulamıyorum, simdi bile beni bekleyen birsuru ev isi var. Dizileri de doğru durust takip edemiyorum. Ama merak etmeyi başarıyorum:) instagramini takip ediyorum Gülseren hanimin, her bakımdan hayranlık uyandırıcı bir hanım ayni zamanda. Dipnot eklemek istedim.
YanıtlaSilKadınların yükü bitmiyor ki... Sorumluluklarımız çok fazla. Çok iyi anlıyorum sizi. Allah’tan sosyal medya var. Sevdiğimiz insanların fikirlerini de takip etme şansı veriyor bize. Sevgiler...
SilYaş alınca, çevrenizdeki insanların çocukluktan itibaren yetişkinliğe yaşlılığa geçtiğini gördükçe onlardaki değişimlerin farkına daha çok varıyorsunuz. Sadece bir örnek; İki akıllı küçük kardeşin ne güzel hayatları olacağını düşündüğünüz yıllardan sonra mutsuz evlilikleri, onların sorunlu doğan çocukları, dağılan yuvalar, acılara dayanamayan anne babalar... Hayat bazılarına biraz acımasız davranıyor galiba. Ve kitaplardan akla hayale gelmeyenleri yaşayan insanların hayatlarına da tanıklık ediyoruz. Etrafta çok fazla acı var... Yazarla henüz tanışmadım. Tanışmak isterim. Okuduklarınızdan en çok hangisi tavsiye ederseniz o kitabı alınacaklar listeme ekleyebilirim. Teşekkürler.
YanıtlaSilBu kitaplarda da çekilen gerçek acılar var. Ve insan kendini sorgulamadan edemiyor. Tüm kitapları tavsiye etmekle beraber Kral Kaybederse ve şu an bitirmek üzere olduğum Hayata Dön sanki benim için bir tık üstte. Sevgiler...
SilNot aldım çok teşekkürler.
SilMaalesef öyle. Türkiye insanın psikolojisini kitaplarda gözlemleyebiliyorsunuz. Çoğu hasta yakınları tarafından zorla getiriliyor. Sevgiler..
YanıtlaSilHikayeler dizilerden daha güzeldir.
YanıtlaSilKesinlikle öyle🤗 Sevgiler..
SilHiçbirini duymadım, kişisel gelişim mi?
YanıtlaSilHayır kişisel gelişim değil. Bir psikiyatrist hastalarının hastalık hikayelerini anlatıyor. Irvin Yalom okuduysanız, tarzı benziyor. Sevgiler...
Silben de beş kitabını filan okudum. dört tane de dizisi olmuş galiba :) vakalar ilginç çoğu hüzünlü tabii ama kitaplar kötü yazılmış yaa yani doktor olarak iyi de yazar olarak kötü bencesi :) kitaplarda vakalar kadar kendini ve kliniğini de anlatıyor, onları ayrı bölüm yapsa ne güzel kesintisiz okuycaz kitapları ama hep araya bişiler koymuş, yorumları da var, keşke bunları chapter sonlarında yapsaymış :)
YanıtlaSilDört dizi mi olmuş:) Kitaplarda o kadar çok vaka var ki normal:) Kitaplarla ilgili yorumuna katılıyorum. Vakalar kitabın içine çekiyor Allah’tan. Doktorluk ayrı, yazarlık ayrı iş tabii... Yine de severek okudum:) Sevgiler...
SilBu yazarı hiç okumadım liste hafiflemiyor bir türlü ☺️
YanıtlaSilBenim listede epey yoğun. Hangisini okuyacağımı şaşırıyorum. Sevgiler...
SilÇocukluğunuza ineceğiz sözüyle hep dalga geçilirdi. Meğer ne kadar da doğruymuş.
YanıtlaSilDizilerden sonra bende merak etmeye başladım. Okuyacağım zannediyorum bir kaç kitabını.
YanıtlaSil