27 Ağustos 2016 Cumartesi

Ön Yargılar









Bir kişi hakkındaki düşüncelerimiz pozitifse onu kuvvetlendirir; eğer negatifse, onu zayıflatırız.
Bu bilgi yüksek verim sporunda kullanılır. Almanya futbol liginde oynayan takımın zihinsel antrenörü, bir televizyon programında oyuncuların birbirleri hakkındaki düşüncelerinin verimleri üzerinde nasıl bir etkisi olduğunu göstermişti. Oyuncular, bir arkadaşlarının pası karşılayabileceğini, çalım ya da gol atabileceğine inandıkları zaman bu inanç o oyuncunun verimine etki etmekteydi. Diğer oyuncuların onun kabiliyetine sadece inanmaları bile, o oyuncunun kendine güvenini, gücünün ve sonuçta gerçekten kabiliyetinin artmasını sağlıyor. Demek ki, eşimize güvenmek ya da çocuğumuzun kabiliyetleri konusunda umutlu olmak gibi ''olumlu'' ön yargılar, pekala teşvik edici olabilir. Sahte duyguların işe yaramayacağı kuralının burada geçerli olduğunu hatırlatalım. Zira rezonans alanını kaldırmak mümkün değildir. Karşımızdakinin yeteneklerine gerçekten inanırsak,bu inancımız o insana kuvvet olarak yansır.
  • Çocuğumuzun yeteneklerine olan inancımızı ona hissettirirsek, o da kendi gücünün farkına varacaktır.
  • Partnerimizin becerilerine güvenirsek, onun kendine olan inancı artacaktır.
  • Buna gerçekten inanmadığımız halde, sahte duygular sergilersek; istediğimiz sonucun tam tersiyle karşılaşacağız.
  • Çevremizi değiştirmek bizim elimizdedir. Düşüncelerimizle onu etkilemeye çoktan başladık bile.
  • Kime güveniyorsun?
  • Düşüncelerinle kimi destekliyorsun?
  • Güvenmeyerek ve ciddiye almayarak kimin gelişimine engel oluyorsun?
  • Çevreni incele. Çevrendeki gelişimde senin payın olabilir mi? Bu gelişim, bilinçaltındaki beklentilerinle örtüşüyor olabilir mi?
Düşüncelerimiz çevremizi tahmin ettiğimizden çok daha fazla yönlendirir. Sevgdiğin insanları değiştirmek istiyorsan, onlar hakkındaki fikirlerini değiştir. Aile yaşantında huzur istiyorsn, bu huzurun aile yaşantında olduğunu düşün. Bu sevgi dolu enerjiyi çevrene yay ve çevrendekilerin alışık olduğun davranış kalıplarından farklı tepkiler verdiğini göreceksin. Başkaları hakkındaki düşüncelerini değiştirirsen, onlara farklı yüzlerini gösterme şansı vermiş olursun.


Ama her şeyden önce, onların senin hakkındaki düşüncelerini değiştirmelerini sağlamış olursun. Zira benzerler birbirini çeker. Aynı frekanstaki rezonans alanları birbirlerini tamamlar. Ve birden sen de etrafındakilerden kuvvet ve güven almaya başlarsın.

Ne kadar çok verirsek, o kadar çok alırız.
Öyleyse neden ön yargıların gücünü çıkarlarımız doğrultusunda kullanmayalım?


Kitap: Rezonans Kanunu
Yazar: Pierre Franckh


SEVGİ ve IŞIK'la kalın...
Persephone

18 yorum:

  1. Farklı bir yaklaşım. Ön yargı, peşin hüküm sıkıntılı konular. Keşke böyle kavramlar hiç olmasaydı; ama insanın duygusal yanlarından biri. Belki de zekasal.

    Kullandığın resmi çok beğendim. Çok şey anlatıyor.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bu kavramları ne yazık ki yaratanlar bizleriz:( Sıkıntı da bu zaten:) Sevgiler...

      Sil
  2. Ön yargı parçalanması en zor şey ve ister istemez, bilip bilmeden herkese bi kulp takabiliyor artık insanlar, ön yargılarla savaşmak çok zor maalesef bu devirde. Çok güzel bi yazı olmuş, olumlu yönde kullanmanın güzel sonuçlar doğuracağına inanıyorum ben de :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ne yazık ki zor ama yapılabilir:) Hiç olmazsa pozitife çevirsek, şahane olur... Sevgiler...

      Sil
  3. Nötr olabilmek konusunda sıkıntımız var.Geçmişten edindiğimiz deneyimler sonucu negatif ya da pozitif ön yargıya sahip oluyoruz.Sevgilerimle :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Maalesef... Ana babamızın, öğretmenlerimizin öğretileri ile büyüyoruz. Bize ne verildiyse onu alıyor ve sonrasında değiştirmiyoruz:( Değişime direnç göstermek bünyemizde var:) Sevgiler...

      Sil
  4. Yargılarımız,davranışlarımız,sözlerimiz karşımızdakileri etkilemede güçlü bir vurucu güç. Televizyonlarda reklamlar bazen ne kadar etkilidir.
    Ön yargılarımız birini sevmede ya da nefret etmede büyük rol oynar. Özellikle ergenlik çağında ön yargılar çok etkilidir.
    Sevgiler...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben enerjinin barlığına inanlardanım. Bilim de bunu kanıtladığına göre:) Olumlu, olumsuz her şeyden etkileniyoruz... Önyargılı olacaksa en azından pozitif olalım da bir işe yarasın:) Sevgiler...

      Sil
  5. ay evet yaa dosdoğru bu. olumlu sonuç almak için olumlu yaklaşmalıııı. bu iletişim çok ince iş :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. İletişim bence okullarda ders olarak okutulmalı deep... Çünkü biz iletim özürlü bir toplumuz... Sevgiler...

      Sil
  6. İnanıyorum ve bu tür yazıların-hatırlatmaların-bilgilerin önümüze çıkışının da tesadüf olmadığını düşünüyorum.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben hayatta hiçbir şeyin tesadüf olduğunu düşünmüyorum... Sevgiler...

      Sil
  7. İyiymiş kitap ve bilgiler.. Uygulamak zor oluyor ama denemeye değecek kadar önemli.

    Sevgiler,

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Genelde bu tip şeyleri uygulamak zorlayıcı:) Sevgiler...

      Sil
  8. Çok doğru bilgiler. Ama yetenek olmadığı halde sen yapabilirsin deyip sonra da yapamayan çocuğun hayal kırıklığı da daha kötüymüş.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kesinlikle haklısın Nilgün... Çocuklarda hayal kırıklığı çok acı oluryor... O nedenle sınırları iyi çizmek gerek... Sevgiler...

      Sil
  9. Evren bir fotokopi makinasıdır; sen ona ne verirsen o sana onu verir.. :) Kitabı sevdim, teşekkürlerr :))

    YanıtlaSil