16 Nisan 2014 Çarşamba

Papatya ve Kelebek



Ah şu bahar... Bahar geldi ya benim doğa sevgim tavan yaptı yine. Ben de bilmem ne olacak bu bahar sevgisi? Yok mu yalnızca baharın yaşandığı bir yer, ben gideyim ömrümün sonuna kadar öyle bir yerde yaşayayım. Ben bilmiyorum da varsa bilen söylesin, gelecek planlarımı ona göre yapayım.
Papatyalar ve kelebekler de en sevdiklerim arasında... İnternette dolaşırken bir gün şöyle bir yazıya denk gelmiştim, paylaşayım istedim. Eh biraz hüzünlü ama... Belki de ince bir ders var içinde... Söylenmesi gerekenleri, söylemeden yarım bırakmamak gerek sanırım kimi zaman...
İşte hikaye;
''Günlerden bir gün, evrenin bir noktasında, küçük bir tırtıl gözlerini hayata açmış. Doğal içgüdüleri ile hemen beslenmeye başlamış.
Ne bulursa yemiş. Bir süre sonra, yeterince büyüdüğünde,kendine güvenli bir yer bulup, bir koza örmeye başlamış.Bu kozanın içinde geçirdiği uzunca bir sürenin sonunda da,rengarenk kanatlı bir kelebek olup çıkmış.
Minik kelebek, uçabiliyor olmanın da verdiği mutlulukla uçmaya başlamış. Dağlar tepeler aşmış, ormanın her yerini dolaşmış.
Derken bir vadiye gelmiş. Rengarenk çiçeklerin bulunduğu bir vadiye. Etrafına şaşkın şaşkın bakarken, vadinin öbür ucunda bir papatya görmüş. Bir anda afallamış. Ne düşüneceğini, ne yapacağını bilememiş. içinden
"Ne muhteşem bir çiçek" diye geçirmiş.Ve vakit kaybetmeden yüzlerce renkli, hoş kokulu çiçeğin üzerinden geçip doğruca onun yanında almış soluğu.
"Merhaba" demiş papatyaya,
"sizi uzaktan gördüm ve yanınıza gelmek istedim.".
Nazlı papatya şöyle bir bakmış konuğuna ve"Merhaba" demiş, "ben de yalnızlıktan sıkılmıştım zaten."Ve konuşmaya başlamışlar. Kelebek ona hayat hikayesini,nerede dünyaya geldiğini, geçtiği ormanı, tepeleri anlatmış.
Papatya da ona kendinden bahsetmiş. Birbirlerinden gerçekten hoşlanmışlar. Kelebek bütün zamanını papatyayla geçirmiş.Gece olunca beraber yıldızları ve ateş böceklerinin danslarını seyretmişler. Gündüz olunca kelebek, kanatlarıyla papatyayı güneşin yakıcı ışınlarından korumuş. Minik kelebek papatyayı çok sevmiş. O kadar çok sevmiş ki, bir türlü onun yanından ayrılamamış.
Papatyanın da onu sevip sevmediğini merak ediyormuş. Ama cesaret edip de bunu papatyaya söyleyememiş bir türlü. Onu kırmaktan, incitmekten, bu yüzden kaybetmekten korkmuş. Papatya da kelebeği çok sevmiş ama o da bir türlü söyleyememiş sevgisini.
Duygularının karşılığının olmayacağından, bu yüzden kelebeği kaybedeceğinden korkmuş. Böylece iki sevgili yan yana ama sevgilerini paylaşmadan sürekli sohbet etmişler.
Böylece saatler saatleri kovalamış. Günler geçip de, kelebek artık zamanı kalmadığını, gücünün tükendiğini anlayınca, papatyaya dönmüş ve;
"Üzgünüm ama senden ayrılmam gerekecek" demiş. Papatya buna bir anlam verememiş. "Neden" demiş. "Yoksa benim yanımda mutsuz musun?". "Hayır" demiş kelebek. "Bilakis, sen benim hayatıma anlam kattın. Fakat biz kelebeklerin ömrü sadece üç gündür. Ve ben de ömrümü tamamladım. Artık kelebeklerin hiç ölmediği bir yere gitmeliyim."
Papatya bu duruma çok üzülmüş ama yapacak bir şey yokmuş zaten. Kelebek artık hiç gücünün kalmadığını, daha fazla tutunamayacağını fark ettiğinde, son bir gayretle papatyaya
"Sevi seviyorum"diyebilmiş ancak. Papatya donakalmış. Sadece "Bende..." diyebilmiş kelebeğin arkasından. Ardından da gözyaşlarına boğulmuş.
İçinden "Keşke onun da beni sevdiğini bilseydim. Keşke onu sevdiğimi söyleyebilseydim." diye geçirmiş. Papatya, sevdiğinin onu sevdiğini bilmeden geçirdiği günlerin acısına dayanamamış. Bir süre sonra yaprakları önce solmuş, sonra da dökülmeye başlamış. Her düşen yaprakta papatya, "seviyormuş" diye geçirmiş içinden.
İşte o günden beri, bunu bilen aşıklar, sevgililerine soramadıklarını hep papatyalara sormuş:
"Seviyor mu, sevmiyor mu?"...''
Alıntı....

 
Sevgi ve ışıkla kalın…
Persephone

9 yorum:

  1. Aha şimdi anlaşıldı seviyor / sevmiyor güzelmişşş.. :))

    YanıtlaSil
  2. eh işte şapşal insanoğlu:)))

    YanıtlaSil
  3. Anaaa demek hikayesi buymuş...ne kadar acıklı ama ya...çok da güzel ders niteliğinde bir hikaye bu bence, paylaştığın için teşekkürler Persephone :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben çok sevmiştim okuduğumda...Paylaşayım dedim...Beğendiğine sevindim Burcucum...Sevgiler...

      Sil
  4. Bahar insana huzur veriyor. Havası ve nisan yağmurlarıyla :)
    Hikayesini ilk kez görüyorum. Çok sevdim ve çok teşekkür ederim paylaştığın için :)
    Sevgilerimle

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sevdiğine memnun oldum Şeymacım;)Sevgiler...

      Sil
  5. Ben yine geldim :)
    Bu kez mimimle :)
    Yapmak istersen tabi :)
    Sevgilerimle

    YanıtlaSil
  6. İlk defa duydum Bence bütün insanların başucuna asmaları gereken bir hikaye. Ne kadar zor söyleriz değil mi sevdiğimizi. Teşekkür bu güzel paylaşım için.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Maalesef haklısınız İlhan bey...Sevdiklerimize sevdiğimizi dile getirmek zor gelir..

      Sil