11 Kasım 2014 Salı

HAYATI ISKALAMA LÜKSÜN YOK SENİN




Bir aşk için yapabileceğin her şeyi yaptığına inanıyorsan ve buna rağmen hala yalnızsan, için rahat olsun.
Giden zaten gitmeyi kafasına koymuştur ve yaptıkların onun dudağında hafif bir gülümseme yaratmaktan başka hiçbir işe yaramayacaktır.

Sen kendini paralarken o her zaman bahaneler bulmaya hazırdır.
Hani ağzınla kuş tutsan “Bu kuşun kanadı neden beyaz değil?” diye bir soruyla bile karşılaşabilirsin…

İki ucu keskin bıçaktır bu işin.

Yaptıklarınla değil yapmadıklarınla yargılanırsın her zaman.
Bu mahkemede hafifletici sebepler yoktur.
İyi halin cezanda indirim sağlamaz.

Sen, “Ama senin için şunu yaptım” derken o, “şunu yapmadın” diye cevap verecektir.
Ve ne söylesen karşılığında mutlaka başka bir iddiayla karşılaşacaksındır.

Üzülme, sen aşkı yaşanması gerektiği gibi yaşadın.
Özledin, içtin, ağladın, güldün, şarkılar söyledin, düşündün, şiirler yazdın. “Peki o ne yaptı” deme.
Herkes kendinden sorumludur aşkta.

Sen aşkını doya doya yaşarken o kendine engeller koyuyorsa bu onun sorunu.
Bir insan eksik yaşıyorsa, ve bu eksikliği bildiği halde tamamlamak için uğraşmıyorsa sen ne yapabilirsin ki onun için?
Hayatı ıskalama lüksün yok senin.
Onun varsa, bırak o lüksü sonuna kadar yaşasın.
Her zamanki gibi yaşayacaksın sen.

“Acılara tutunarak” yaşamayı öğreneli çok oldu.
Hem ne olmuş yani, yalnızlık o kadar da kötü bir şey değil.
Sen mutluluğu hiçbir zaman bir tek kişiye bağlamadın ki…

Epeydir eline almadığın kitaplar seni bekliyor.
Kitap okurken de mutlu oluyorsun Unuttun mu?
Kentin hiç görmediğin sokaklarında gezip yeni yaşamlara tanık olmak da keyif verecek sana.
Yine içeceksin rakını balığın yanında.

Üstelik dilediğin kadar sarhoş olma özgürlüğü de çabası…

Sen yüreğinin sesini dinleyenlerdensin ve biliyorsun aslolan yürektir.
Yürek sesi ne bilmeyenler, ya da bilip de duymayanlar acıtsa da içini unutma; yasadığın sürece o yürek var olacak seninle birlikte.

Sen yeter ki koru yüreğini ve yüreğinde taşıdığın sevda duygusunu.
Elbet bitecek güneşe hasret günler.
Ve o zaman kutuplarda yetişen cılız ve minik bitkiler değil, güneşin çiçekleri dolduracak yüreğini…


Nazım Hikmet 

SEVGİ ve IŞIK'la kalın...
Persephone

18 yorum:

  1. Nazım çok severim çook

    YanıtlaSil
  2. çok güzel... hatırlattığın için teşekkürler :)

    YanıtlaSil
  3. bu yazıyı okuyup da nazımı sevmemek mümkün mü? ne güzel hislerle ayrılıyorum sayfandan her seferinde...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkürler... Her zaman gel... Sevgiler...

      Sil
  4. Ne iyi geldi bugün bana bunları okumak...iyi ki bakmışım satırlarına

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. İyi ki... Hoşgelmişsin Kadriye... Sevgiler...

      Sil
  5. Romantik devrimci Nazım sevilmez mi?
    Sevgiler :)

    YanıtlaSil
  6. bahar,face'de paylaştım
    sevgiler

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Cansıııın sen... Teşekkürler... Benim artık bir face'im olmadığı için ben paylaşamadım:) Sevgiler...

      Sil
  7. Nazım Hikmet'in en sevdiğim yazısı
    hatırlattıgin için teşekkür ederim :)

    YanıtlaSil