21 Aralık 2015 Pazartesi

Dünya Yuvarlaktır




Sakince oturup izliyorum insanları, hiçbir şey düşünmeden, hiçbir yorumda bulunmadan. Yalnızca izliyorum, yorumlarımı sonraya bırakıyorum.
İzlenim edinmeye devam etmek istiyorum. Yapamıyorum. Duraksıyorum ve kendimi sorguluyorum; ''Bu izlenmleri edinirken ne kadar objektifim acababa?'' ''Benlik duygumu bir kenara bırakabildim mi?''
Elimden geldiğince tarafsız bakmaya çalışıyorum. Sorularım sürekli kafamda dönüyor ve tek tek soruyorum kendime: ''Herkes kendini iyi ve mükemmel görürken bu dünyada yaşanan kötülüklerin kaynağı kim? Herkes olayları kendi bakış açısından yorumlarken ne kadar haklı? Neden empati yapmak, yapabilmek bu kadar güç? Neden iyinin, doğrunun ne olduğunu kendisinin bildiğini iddia eder insan?''
Dünya karşıt fikirlerle dolu. Toplumun genel geçer kuralları, doğruları var. Peki bunlardan birine karşı çıktığımızda yanlış mı yapmış oluruz? Haksız mıyızdır? İnsan her zaman haklı olamaz, eğer her zaman haklı olduğunu düşünüyorsa ortada bir yanlış vardır. Herkesin doğru kabul ettiğine yanlış diyorsa da haksız olduğu söylenemez kimi zaman. Bunun en güzel örneklerinden biri kabul ettiğim Galileo. Galileo dünya yuvarlaktır dediğinde tüm kabul görmüş fikirlere karşı çıkmış ve idam edilmek istenmemiş miydi? Bugün ise dünyanın yuvarlak olduğunu hepimiz kabul ediyoruz.
Her birimiz olayları, dünyayı farklı algılıyoruz. Olaylar karşısında tutum ve davranışlaımız birbirinden çok farklı. Kendi talep ve ihtiyaçlarımız doğrultusunda bir çok yargıya varıyoruz. Yaşanan olaylara ben gözüyle bakarsak her zaman haklıyızdır. İnsanların sen gözüyle de bakmaya ihtiyaçları vardır. Bu bakış açısını kazanamıyorsak zamanla kaybeden olmaya mahkum olur, yalnızlaşırız.
Yine kafamda deli sorular beliriyor:
''Önce ben demeden yaşayabiliyor muyuz? Şu yaşadığımız maddi dünyada manevi duygularımız mı güçlü yoksa önce maddi değerlerimiz mi geliyor bizim için? Olaylara bakış açım objektiftir diyebilir miyiz? Bu dünyada iyilik dolu bir kalbe sahip olduğumuzu iddia edebilir miyiz? Karşımızdakileri acımasızca yargılarken, kendimizi sorgulamayı düşünüyor muyuz?''
Önce insan kendi içine dönmeli... Birini yargılayacaksa, önce kendinden başlamalı... Bunu başarabildiğimiz gün bir adım daha ilerlemiş olacağız... Belki o zaman iyilik dolu kalplerin varlığından söz edebileceğiz...

SEVGİ ve IŞIK'la kalın...
Persephone
     

16 yorum:

  1. We have just one world but we live in different ones diyor ya Dire Straits Brothers In Arms adlı şarkısında. O geldi aklıma yazını okurken.

    Ya ben kendimi sürekli irdelemeye, bakış açımdaki yanlışları görmeye ve düzeltmeye çalışıyorum ama insan biraz başkaları da çeki düzen versin kendisine istiyor arada :(

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Zaten herkes bunu yapabiliyor olsa bir çok çatışma çözülecek sanırım... Sevgiler...

      Sil
  2. Çok güzel sorular sormuşsun. Demişsin ya herkes kendi bildiğinin en doğru, en mükemmel olduğunu sanıyor. İŞte orada sorun galiba. Aslında mantık denilen bir şey var, bildiğimiz Aristo mantığı, bir şey aynı anda hem doğru, hem yanlış olamaz, A doğru ise B yanlıştır. Aynı anda hem a, hem B doğru olamaz..aslında ne kadar basit ve ne kadar anlamlı.

    Ben siyasette de bu mantığı kullanırım, ben ve akp zihniyeti mesela aynı anda ikisi doğru olamayacağına göre biri doğru, biri yanlış, peki her iki taraf da doğru kendisinin olduğunu iddia ediyor e işte mantıksız demek ki, benimki doğru:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Güzel tespit. Sen A'nın doğru olduğunu iddia ederken ben B'nin doğru olduğunu iddia ediyorum. Peki hangimiz haklıyız?:) Kim bizi doğru yolda birleştirecek:) Müjde'cim yazılarının yakın takipçisi olarak senin fikirlerinin doğru olduğunu söyleyebilirim;)Sevgiler...

      Sil
  3. Tam sevgiler derken parmağım yayınlaya değdi...:(
    Sevgilerimle..:)

    YanıtlaSil
  4. ben de bazen herkes iyiyi doğruyu yaptığını söylerken bunca kötülüğü kim yapıyor diye düşünmüyor değilim. insan kendini zaman zaman da olsa sorgulamalı vesselam :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Arada insanın gözlerini kendine çevirmesi iyidir:) Sevgiler...

      Sil
  5. Senin, benim haklı olduğumuz kabak gibi ortada:))şöyle ki, A fikrini savunanların yaptıklarıyla, B fikrini savunanların yaptıklarına, A fikrini savunanların yaptığı şeylerin sonucuna bakınca kim haklı kabak gibi ortaya çıkıyor. :) Demişsin ya, B doğru olduğunu iddia etsin. İstediği kadar etsin. Sonuçlar ortada. Hani ben karikatürlü hikaye yapmıştım ya kahya kadın, dünya seyahatine çıkan zengin karı koca...işte dönünce görüyorlar kimin ne yaptığını:) Burada kahya ve onun savunucuları istedikleri kadar biz doğruyuz desin...yanlış oldukları kabak gibi meydanda:)sonuçta A - B den yalnızca biri haklı. O haklı olanın 'benim dediğim doğru' olduğun demesi de çok doğal:) yani mutlaka birisi dediğinde haklı olacak...öteki de haksız..:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kesinlikle sen ve ben haklıyız;) Umarım bir gğn doğru yolu herkes bulur... Hak ve adaleti ağzından düşürmeyenler de umarım bir gün ne kadar adaletsiz, haksız ve yanlış olduklarını anlarlar... Sevgiler...

      Sil
  6. Yazıyı okuyunca insan önce şöyle bi 'heytttt be' diyesi geliyor. Ya da benim geldi valla. yaşanan kötülüklerin kaynağı?
    Ah ah. Belki de en güzeli gerçekten empati kurabilmek ve belki de en zoru. Bazen bütün olayların çözümü

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Pıfff empati kurmak zor gerçekten... İşimize gelmiyor:) Sevgiler...

      Sil
  7. Artık empati sadece kelime olarak kaldı gibi geliyor. Herkes önce ben diyor. Bilmiyorum ne kadar doğru ama ben demezsek hayatta kalamayacağız gibime geliyor bazen.

    Of kısacık yazıp bir sürü soru işareti bırakmışsın kafalarda

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Maalesef öyle Lady'im... Empati kurmaktan kaçıyor insanlar... Empati kurunca karşısındakine hak vermekten korkuyor... Benimde kafamda duruyor o soru işaretleri:) Sevgiler...

      Sil
  8. Biliyor musun Persephone, bunları ben de çok sık düşünüyorum. Özellikle toplumsal davranış kalıpları hakkında. Bu kalıplar, insanı fabrika üretimi gibi tek şekle sokmaya çalışıyor bence. Herkes aynı şeyi düşünecek, aynı şeyi yapacak. Farklı bir fikir duyduğumuzda ayıplıyoruz, yargılıyoruz. "Ben" kavramı ön plana çıksa da, toplumsal kurallardan kurtulamıyor ve "ben" olamıyoruz. Sadece bencil oluyoruz. Öyle işte. :D

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Maalesef Kağıt Salıncak sadece bencil oluyoruz... İnsanlık garip bir yolda ilerliyor... Umarım iş işten geçmeden doğru yolu buluruz insanlık olarak... Sevgiler...

      Sil