Paulo Coelho kitaplarını seviyorum. Kitaplarında verdiği mesajlar; yüreğimde, zihnimde bir yerlere dokunuyor. Sanırım okumadığım kitabı kalmadı. Son çıkan kitabını görünce, hemen verdim siparişini. Kitabın daha 34. Sayfasında yakalandı ruhum, attı çengeli. En iyi dostlar üzerine kurulmuş cümlelerden etkilenmemek mümkün değil. Belki düşünce yapıma uyduğu için bu kadar etkili buluyorumdur. Objektif bakamıyor olabilirim. Yorum kısmı siz de.
Paulo Coelho en iyi dostlar üzerine şöyle diyor;
En iyi dostlar herkes gibi düşünmeyenlerdir. İşte bu yüzden, okçuluk merakını seninle paylaşacak yoldaşlar ararken sezgilerine güven ve başkalarının yorumlarına kulak asma. İnsanlar başkalarını yargılarken bunu hep kendi sınırlamaları üzerinden yaparlar - üstelik üçüncü kişilerin görüşleri sıklıkla önyargılar ve korkularla doludur.
Denemekten, riske atılmaktan, düşüp yaralandıktan sonra doğrulup yine riske girmekten çekinmeyen kişilerle yakınlaş. Doğrunun efendisi olduğunu öne süren, kendileri gibi düşünmeyenleri eleştiren, saygı uyandıracaklarına emin olmadan hiçbir adım atmayan, kati kanılara sahip olmayı şüphelenmeye yeğleyen insanlardan uzak dur.
Kendini ortaya atan ve hassas olmaktan korkmayan kişilerle yakınlaş: İnsanların ancak çevrelerindekileri izleyerek gelişebileceğini, başkalarını yargılamak için değil, adanmışlıklarını ve cesaretlerini takdir etmek için böyle davranmanın önemli olduğunu anlayan onlardır.
Sen belki bir fırıncının ya da çiftçinin okçuluğu ilginç bulmayacağını düşünebilirsin, ama emin ol ki onlar da okçuluktan gördüklerini kendi işlerine yansıtacaklardır. Sen de aynısını yapacaksın: Usta bir fırıncıyı izleyerek ellerini kullanmayı, malzemeleri ölçüyü kaçırmadan harmanlamayı öğreneceksin. Çiftçiyi izleyerek sabrı, sebatı, mevsimlere saygı duymayı, vaktini fırtınalara söverek kaybetmemeyi öğreneceksin
Tıpkı yayının tahtası gibi esnek olabilen ve karşılarına çıkan işaretleri gözden kaçırmayan insanlarla yakınlaş. Böyleleri aşılmaz bir engelle karşılaştıklarında ya da daha iyi bir fırsat gördüklerinde yollarını değiştirmeye çekinmeyen insanlardır. Suya haiz özelliklerdir bunlar: Kayaların etrafından dolaşmak, nehir yatağına uyum sağlamak, bazen göle dönüşerek havzayı doldurmak ve ardından taşarak yoluna devem etmek, çünkü su istikametinin deniz olduğu er ya da geç oraya ulaşacağını asla unutmaz.
Asla,’Tamam, bitti. Artık durmam lazım,’ demeyen insanlarla yakınlaş. Zira kışın ardından bahar gelir, her şey döngüseldir, hiçbir şey bitmez. Hedefine ulaştıktan sonra yeni baştan başlamak, her seferinde önceden edinilen bilgileri kullanmak şarttır.
Şarkılar söyleyen, hikayeler anlatan, yaşamın tadını çıkaran, neşesi gözlerinden okunan insanlarla yakınlaş. Zira neşe bulaşıcıdır., insanların bunalıma, yalnızlığa, zorluklara kapılarak aksamasını önler.
İşini şevkle yapan insanlarla yakınlaş. Ancak senin onlara, onların sana faydasının dokunabilmesi için, sahip oldukları yöntemleri anlaman ve yeteneklerini nasıl mükemmel kılabileceklerini bilmen gerekir.
Böylece yayını, okunu, hedefine ve yolunu tanımaya sıra geldi.
Sevgi ve ışıkla kalın…
Persephone