Bütün zamanlarda iyi insanlar hakikatte bütün bağlardan müstağnidirler. İlahi yolda olanlar, arzuları için boş sözler sarf etmezler. Zevk veya ızdırap geldiğinde, bilge olan zevkin ve ızdırabın üstünde kalır.
Buda
Olayların olmalarını istediğiniz gibi olması için çabalamayın, bunun yerine oldukları gibi olmalarını isteyin, o zaman yaşamınız yolunda gidecektir.
Epiktetos
Mutluluğu parayla ve güçle satın alabiliyor olsaydık, muhtemelen Tevrat'ın Vaiz bölümünü kaleme alan kişinin başı göğe ermiş olurdu. Bu bölüm Kudüslü bir kralın geçmişteki mutluluk ve tatmin arayışını yad etmesini anlatır. Kral, servetinde saadetin izini sürerek kendini bir ''tatmin sınavı''na çeker:
Büyük işler yaptım; kendim için evler inşa ettim, bağlar yetiştirdim, kendime bahçeler ve parklar yaptım ve türlü meyve ağaçları diktim... Ayrıca, Kudüs'te benden öncekilerden daha büyük koyun ve sığır sürülerim oldu. Kendi gümüş ve altınlarımı ve kralların ve eyaletlerin hazinelerini elde ettim; hem kadın hem de erkek şarkıcılarım, bedensel hazlarım ve çok sayıda cariyem oldu. Böylece fevkalade biri haline geldim. Kudüs'te benden önce var olan herkesi gölgede bıraktım; bilgeliği de elden bırakmadım. Gözlerimin arzu ettiğini onlardan esirgemedim. (Vaiz 2:4-10)
Fakat orta yaş bunalımının ilk belirtileriyle birlikte bir anda her şey anlamsızlaşır:
Sonra ellerimle yaptığım her şeyi ve onları yaparken çektiğim zahmeti düşündüm ve tekrar her şey beyhude ve rüzgarı kovalamaya kalkışmak gibi geldi; aslında güneşin altında kazanılacak hiçbir şey yokmuş.(Vaiz 2:11)
Kral geçmiş hayatında nasıl kendisini çok çalışmaya, öğrenmeye ve şaraba verdiğini anlatır. Ama hiçbirine kanaat etmemiş; yaşamının bir hayvanınkinden daha gerçek bir değeri veya amacı olmadığı duygusunu içinden atamamıştır. Kralın derdini, Buda ve Stoacı filozof Epiktetos gayet iyi açıklar: Mutluluğun peşinden koşma. Budizm ve Stoacılık felsefesine göre dünyevi mal mülk veya arzularımıza karşılık veren bir dünya arayışına girmek, rüzgarı kovalamaya kalkışmakla aynı anlama gelir. İnsan mutluluğu, yalnızca dünyevi nesnelerle bağlarını kopararak ve kendini razı olmaya adayarak, kendi içinde bulabilir. (Elbette Stoacılar ve Budistler de ilişki kurabilir, iş ve mal-mülk sahibi olabilir ama onları kaybettiklerinde hayal kırıklığı yaşamamk için, onlarla duygusal bağ kurmamalıdır.) Bu fikir, İkinci Bölüm'de ele aldığımız hakikat öğretisinin bir uzantısıdır:
''Yaşam onu nasıl varsayıyorsanız öyledir ve şu anki düşüncelerimiz yarınki hayatımızı hazırlar.'' Ama psikoloji alanındaki son araştırmaları inceleyince, Buda ve Epiktetos'un fazla ileri gitmiş olabileceğini anlıyoruz. Bazı şeyler, uğruna çabalamaya değer ve neye odaklanacağımızı bilirsek, dışsal şeylerle de epey mutlu olabiliriz.
ALINTI
Mutluluk Varsayımı
Yazar: Jonathan Haidt
SEVGİ ve IŞIK'la kalın...
Persephone