M.S. 121'de Roma'da doğan Marcus Aurelius M.S. 161'de Roma imparatoru oldu.Tarihte az rastlanılır olan İmparator - Filozof Marcus Aurelius, stoacı düşünceden etkilendiği 12 kitaptan oluşan eseri Kendime Düşünceler'i, 170 - 180 yılları arasında askeri harekatlar sırasında yunanca olarak kağıda döker. Kitabı basmak amacıyla değil, kendine notlar olarak yazmıştır.
Stoacılar için insanın temel amacı mutluluktur. Mutluluğa ulaşmak içinse doğaya uygun yaşamak gerekir.
Marcus Aurelius Kendime Düşünceler'i stoacı felsefinin süzgecinden geçirerek notlarını düşüyor. Bir insanın her sabah uyanıp aynaya bakarak kendisiyle yüzleşmesi gibi kendisiyle yüzleşiyor Marcus ve vicdanını sorguluyor.
Kendime Düşünceler; 1. kitap Marcus'un hayatına anlam katan herkese ve her şeye teşekkürle başlıyor ve 12. kitap sonuna kadar kendine öğütler ve düşünceleri ile devam ediyor.
Kendime Düşünceler; yaşam kılavuzu niteliğinde bir kitap. Bir başucu kitabı.
12 Kitaptan oluşan Kendime Düşünceler'den alıntılar:
- Dostlarına özen göstermeyi, onları sıkmamayı, ne de onlara düşkünlük göstermeyi; her durumda kendi kendine yetmeyi ve dinginliği. İleriye bakmayı, her şeyi, en önemli ayrıntıları bile düzenlemeyi, ama bunun gösterişsizce yapmayı... Her şeyde ölçülü ve kararlı olmayı, yeniliklere karşı kabaca davranmamayı ne de bunlar için yanıp tutuşmayı.
- Başkalarının ruhunda olup bitenlerin ayrımına varamadığı için mutsuz olan bir insana rastlamak zordur; ama kendi ruhunun devinimlerinin ayırımına varmayan bir insanın mutsuz olması kaçınılmazdır.
- Hiçbir zaman istemine karşı, bencilce, düşüncesizce ya da gönülsüzce davranma; birbirine karşıt nedenler sürüklemesin seni; düşünceni allayıp pullayarak güzelleştirmeye çalışma. Fazla konuşmaktan, gereğinden fazla işe karışmaktan kaçın... İçin huzur dolu olsun, başkalarının sağlayabileceği yardıma ya da dinginliğe gereksinimin olmasın. Kısaca dimdik durmalısın, başkaları ayakta tutmamalı seni.
- Şeyleri, fikrini zorla kabul ettirmek isteyen kimsenin yargıladığı ya da senin onları yargılamanı istediği gibi değil, gerçekte olduğu gibi gör.
- Her zaman mutlu yaşayabilirsin, çünkü doğru yolu izlemek, ona göre düşünmek ve davranmak senin elindedir. Şu iki ilke Tanrı'nın ve insanların ve her ussal yaratığın ruhlarının ortak niteliğidir; başkalarının seni engellemesine izin verme, kendi iyiliğini doğruyu istemekte ve doğru davranmakta ara ve arzularını buna göre sınırlandır.
- Bir şeyi başarmak sana zor geliyorsa, bunun insan yeteneğini aşan bir şey olduğunu düşünme hemen; tersine, bir şey olanaklı ve insanın yapabileceği bir şeyse, senin de onu başarabileceğini düşün.
- Olmayan şeyleri varmışlar gibi düşünme, var olan şeyler arasından en hoşuna gidenleri seç, eğer olmasalardı, onları nasıl isteyeceğini düşün. Ama sahip olmaktan mutluluk duyduğun şeyleri aşırı değerlendimemeye alıştır kendini; yoksa onları bir gün yitirirsen sarsılırsın.
- Kendi kendime acı vermek yaraşmaz bana, çünkü başkasına hiçbir zaman isteyerek acı vermedim.
- Utanmazın biri seni incitirse, hemen şunu sor kendine: ''Dünyada utanmazların bulunmaması olanaklı mıdır?'' Olanaksızdır. Öyleyse olanaksız olanı isteme; çünkü bu insan da dünyada var olması kaçınılmaz olan utanmazlardan biridir. Bu düşünceyi, bir hırsızla, bir hamle, ya da başka bir kötü insanla karşılaştığında da aklında tut, çünkü bu tür insanların var olmalarının olanaksızlığını anımsar anımsamaz, onlara daha kolay katlanırsın.
- Birinin yaptığı her eylemde, kendi kendine: ''Bu adam bu eylemiyle neyi amaçlıyor?'' diye sormaya alıştır kendini, olabildiğince. Ama kendinden başla; önce kendini incele.
- Birisi beni küçümseyecek mi? Varsın küçümsesin. Ama ben kendi adıma kimsenin küçümsenecek bir şey yaptığımı ya da söylediğimi görmemesi için özen gösteririm. Birisi benden nefret mi edecek? Varsın etsin. Ama ben herkese karşı iyiliksever ve iyi niyetli olmayı sürdüreceğim, özellikle de o kişiye hatasını göstermeye hazır olacağım; ama onu kınayarak ya da sabrımla ona gösteriş yapmaksızın, içtenlikli ve sevecen bir biçimde yapacağım buınu, tıpkı ünlü Phocion gibi; eğer olduğundan başka türlü görünmüyorsa. Çünkü insan, tanrılara hiçbir şeye öfkelnmeye ya da yakınmaya eğilimli olmayan birisi gibi görünmek için yüreğinin derinliklerinde böyle olmalıdır. Çünkü şu anda doğana uygun olanı yapıyorsan, evrensel doğa için uygun olanı şu ya da bu yolla ortak yararını gerçekleştirilmesi için çaba harcayan bir insan gibi hoşnutlukla karşılıyorsan, başına ne kötülük gelebilir?
- Her şey senin düşüncene bağlı; düşüncen de sana. Bunun için, istediğin zaman düşünceni ortadan kaldır, burnu döner dönmez, dingin bir denizde, tek bir dalganın bile olmadığı bir koyda bulursun kendini.
Yazar: Marcus Aurelius Antoninus
Çeviri: Ceyda Eskin
Sayfa: 142
Oda Yayınları
SEVGİ ve IŞIK'la kalın...
Persephone