‘Bugün ölüm ilanını yazman gerekseydi, seninle ve hayatınla ilgili neler anlatmasını isterdin?’
Bugünlerde okuduğum kitabın en çarpıcı, en etkileyici sorusuydu. Üzerine epeyce düşünülesi bir konu.
Yazar, aile mesleği olan doktorluğu seçer, ancak fen dersleri onun için mutsuzluk kaynağı olur. Okulun ikinci yılında kaderini değiştirecek olan ilanla okul gazetesinde karşılaşır. ‘Kariyer Rehberlik Semineri. Etkili bir özgeçmiş yazmayı öğrenin.’ Neden olmasın? diye düşünür. Yaz tatillerinde çalışmak için işine yarayabilir, gelecek iş hayatında fayda sağlayabilirdi.
Kursa kaydını yaptırır. İki gün boyunca özgeçmiş yazmayı öğrenir. İkinci gün öğleden sonra son ödevini alır ve uzman; ‘ bu son alıştırmanız’ der.
‘Bir kağıt çıkarın. Önümüzdeki bir saat içinde ölüm ilanınızı hazırlayacaksınız. Siz öldükten sonra yerel gazetede yayınlanacak ve hayatınızı anlatacak olan makaleyi yazacaksınız. O makalede neler yazmasını isterdiniz? Nasıl bir hayatı tanımlamasını isterdiniz? Şimdi başlayın’
İnsanın 20’li yaşlarında kendi ölüm ilanını hazırlamasını kafamda canlandıramıyorum bile. Tabii son ödev mecbur yazılacak. Yazarımız başlar kendi ölüm ilanını yazmaya. Görkemli bir tıp kariyeri anlatır. Ailesinin ne kadar gurur duyduğunu yazar. Bir an paniğe kapılır, kendini ezici bir ağırlığın altında hisseder. ‘Gerçekten yaşamak istediği hayat bu mu?’ Kalemi bırakır. Asıl yapmak istediği seyahat etmek, yurt dışında yaşamak, roman yazmak, yabancı diller öğrenmek ve girişimci olmaktır. Yıldırım çarpmışa döner. Tıp fakültesini aslında babası için okumak istediğini fark eder. Yeni ölüm ilanını yazmaya başlar. Bu kez farklı bir hikaye çıkar ortaya. Ve bu yazdığı hikayenin bir çoğununuda bugün gerçekleştirmiş.
Etkili bir soruyla, yazarın değişen hayat hikayesiydi beni kalbimden vuran. Kendi hayat hikayemizi mi yazıyoruz? Yoksa birilerini mutlu etmek için mi hikayeler yazıyoruz?
Merak edenler için:
Kitap: Güçlü Sorular
Yazarlar: Andrew Sobel & Jerold Panas
Sevgi ve ışıkla kalın…
Persephone
Merhaba 🙋🏻♂️ konuyla ilgili değil ama bloğunuzda https güvenli bağlantı desteği yok. Dilerseniz destek sayfamızdan bana ulaşabilirsiniz.
YanıtlaSilTeşekkürler. Uğrarım. Sevgiler…
SilDüzeltmişsiniz :)
Silİwit:)
SilDedektif iş başında :)
Sil20'li yaşlarda gırgır, komik bişiler yazardım sanırım. Sonra yaşamak istediğim hayat bu mu sorusu bana da gelip "dank" ederdi.
YanıtlaSilİlginç bir kesişim öz geçmiş ve ölüm ilanı eşleştirmesi. Kitabı geçtim, şimdi kendimi ya da tanıdığım bazı insanları düşündm.
Sonra da aklım siyasete kaydı..ölüm ilanını yazmaktan keyif alacağım insanlar var.
Sevgiler
Sorunun gücü, eşleşmeden geliyor sanırım. Ah Kadriye’cim o ölüm ilanını yazarken, gel beraber keyif alalım:)
SilO zaman bu ilanı hepimiz yazmayı denemeliyiz.
YanıtlaSilEvet. Eminim etkili olacaktır. Sevgiler…
SilÇok etkilendim,keşke insan 20'li yaşlarında farkedebilse zamanın akıp gittiğini belki o zaman daha güzel bir hayat yazabilir kendine,geç kalmadan.
YanıtlaSilAh! Ne yazık ki o yaşlarda ayaklar yerden kesili geziliyor. Sevgiler…
Silkendi özgürlüklerimizi ıskalamadan bir hayat sürmek çok değerli:)
YanıtlaSilbu sorunun cevabını yazmayı deneyeceğim:)
sarsıcı bir kitaba benziyor, dikkatimi çekti, teşekkür ediyorum..
sevgiler..
Kolaylıklar dilerim. Değerli yorumunuz için ben teşekkür ederim. Sevgiler…
SilDaha ne olduğumuzu bilemediğimiz yaşlarda ne idüğü belirsiz bir sistemin çarklarında öğütülüyoruz ne yazık ki. Hedefi olan insanlara hep özenmişimdir, benim hiç olmadı.
YanıtlaSilHele ayaklar yerden kesik bir yaşta çok daha zor oluyor. Sistemi hiç konuşmuyorum bile:( Sevgiler…
Silhımm bu soruyu bizim ağaç ev sohbetlerinde sorayım de mi yaa :)
YanıtlaSilBence de iyi fikir🤗 İlginç yazılar çıkabilir. Sevgiler…
Silyazdım bakalım neler yazcaklar arkadaşlarımız :)
SilBen de merak ettim şimdi. Sevgiler…
SilYazınız Ağaç Ev Sohbetlerinde:) Kitap bana biraz kişisel gelişim türünde geldi. Kardeşim de bu konu üzerinde çalıştı ve üç kitap yazdı. Benim ilgi alanıma girmediği için hiçbirini okumadım. Fakat "Kendi hayat hikayemizi mi yazıyoruz? Yoksa birilerini mutlu etmek için mi hikayeler yazıyoruz?" sorusu üzerine biraz ahkâm kesebilirim sanırım:)
YanıtlaSilO halde merakla yazınızı bekliyor olacağım:) Sevgiler…
SilÖlüm ilanı aradım her bloga :))) Ama bulamadım. Herkes uzun uzun hayatını anlatan makale kısmına odaklanmış sorunun. Ben en çok 3-5 cümlelik ölüm ilanlarını merak etmiştim oysa :D
YanıtlaSilBenim ölüm ilanımı şöyle yazardım. (Hatta yazdım :)))
"Dolu dolu yaşamayı çok seven, her saniyenin kıymetini bilen, boşa geçen her an için derin üzüntü duyan kitap ve doğa aşığı, ailemizin tatlı(?) cadısı Rüya Özcan'ı kaybettik. Sevenlerine sabır ve baş sağlığı dileriz."
Aslında çok zor bir soru. İnsanın ölüm ilanını düşünmesi! Eminim ki; benim ölüm ilanımda sizin ki kadar özet olurdu:) Bu hayata bir kez geliyoruz (reenkarnasyona inanmıyorsak tabii!). Dolu dolu yaşamak kısmı, en anlamlısı sanırım:) Sevgiler…
SilMaalesef hayatımızda bir çok şeyi erteleme eğiliminde oluyoruz. Hayatın rutininde planlarımızı önceliklendirmek zor olabiliyor. İsteklerimiz oluştuğu anda gerçekleştirmek için eyleme geçmeli. Cesaretli olmalıyız. Güzel yorumunuz için teşekkür ederim. Bir ışık yaktıysam ne mutlu bana. Sevgiler…
YanıtlaSil