Londra’da bulunan sanat merkezi Southbank Center, son 50 yılın en güzel 50 aşk şiiri arasına Nazım Hikmet’in ‘Severmişim Meğer’ şiirini de aldı.
Şiirler, Southbank Center’ın şiir dalında uzman ekibi tarafından bir yıllık bir çalışmayla 30 ülkeden şairleri arasından belirlendi. Seçmeler yapılırken modern döneme ağırlık verildi.
Ekip üyelerinden James Runcie, ”Gerçekten uluslararası ve üslup bakımından da çeşitlilik barındıran bir liste oldu. Zor olan, sadece 50 şiir seçmekti” dedi.
Nazım Seçilen şiirler farklı şair ve aktörler tarafından 20 Temmuz’da Southbank’ta düzenlenecek etkinlikte seslendirilecek. Bazı şiirler kendi dillerinde okunacak. Bunlardan biri de Nazım Hikmet’in ‘Severmişim Meğer’ şiiri.
Severmişim Meğer
yıl 62 Mart 28
Prag-Berlin treninde pencerenin yanındayım
akşam oluyor
dumanlı ıslak ovaya akşamın yorgun bir kuş gibi inişini severmişim meğer
akşamın inişini yorgun kuşun inişine benzetmeyi sevmedim toprağı severmişim meğer
toprağı sevdim diyebilir mi onu bir kez olsun sürmeyen
ben sürmedim
Platonik biricik sevdam da buymuş meğer
meğer ırmağı severmişim
ister böyle kımıldanmadan aksın kıvrıla kıvrıla tepelerin eteğinde
doruklarına şatolar kondurulmuş Avrupa tepelerinin
ister uzasın göz alabildiğine dümdüz
bilirim aynı ırmakta yıkanılmaz bir kere bile
bilirim ırmak yeni ışıklar getirecek sen göremeyeceksin
bilirim ömrümüz beygirinkinden azıcık uzun karganınkinden alabildiğine kısa
bilirim benden önce duyulmuş bu keder
benden sonra da duyulacak
benden önce söylenmiş bunların hepsi bin kere
benden sonra da söylenecek
gökyüzünü severmişim meğer
kapalı olsun açık olsun
Borodino savaş alanında Andırey’in sırtüstü seyrettiği gök kubbe
hapiste Türkçeye çevirdim iki cildini Savaşla Barış’ın
kulağıma sesler geliyor
gök kubbeden değil meydan yerinde
gardiyanlar birini dövüyor yine
ağaçları severmişim meğer
çırılçıplak kayınlar Moskova dolaylarında Peredelkino’da kışın
çıkarlar karşıma alçakgönüllü kibar
kayınlar Rus sayılıyor kavakları Türk saydığımız gibi
İzmir’in kavakları
dökülür yaprakları
bize de Çakıcı derler
yar fidan boylum
yakarız konakları
Ilgaz ormanlarında yıl 920 bir keten mendil astım bir çam dalına
ucu işlemeli
yolları severmişim meğer
asfaltını da
Vera direksiyonda Moskova’dan Kırım’a gidiyoruz Koktebel’e
asıl adı Göktepe ili
bir kapalı kutuda ikimiz
dünya akıyor iki yandan dışarda dilsiz uzak
hiç kimseyle hiçbir zaman böyle yakın olmadım
eşkiyalar çıktı karşıma Bolu’dan inerken Gerede’ye kırmızı yolda ve yaşım on sekiz
yaylıda canımdan gayri alacakları eşyam da yok
ve on sekizimde en değersiz eşyamız canımızdır
bunu bir kere daha yazdımdı
çamurlu karanlık sokakta bata çıka Karagöz’e gidiyorum Ramazan gecesi
önde körüklü kaat fener
belki böyle bir şey olmadı
….
çiçekler geldi aklıma her nedense
gelincikler kaktüsler fulyalar
İstanbul’da Kadıköy’de Fulya tarlasında öptüm Marika’yı
ağzı acıbadem kokuyoryaşım on yedi
kolan vurdu yüreğim salıncak buluklara girdi çıktı
çiçekleri severmişim meğer
üç kırmızı karanfil yolladı bana hapishaneye yoldaşlar 1948
yıldızları hatırladım
…
severmişim meğer
gözümün önüne kar yağışı geliyor
ağır ağır dilsiz kuşbaşısı da buram buram tipisi de
meğer kar yağışını severmişim
güneşi severmişim meğer
şimdi şu vişne reçeline bulanmış batarken bile
güneş İstanbul’da da kimi kere renkli kartpostallardaki gibi batar
ama onun resmini sen öyle yapmayacaksın
meğer denizi severmişim
hem de nasıl
ama Ayvazofki’nin denizleri bir yana
bulutları severmişim meğer
ister altlarında olayım ister üstlerinde
ister devlere benzesinler ister ak tüylü hayvanlara
ayışığı geliyor aklıma en aygın baygın en yalancısı en küçük burjuvası
severmişim
yağmuru severmişim meğer
ağ gibi de inse üstüme ve damlayıp dağılsa da camlarımda yüreğim
beni olduğum yerde bırakır ağlara dolanık ya da bir damlanın
içinde ve çıkar yolculuğa hartada çizilmemiş bir memlekete gider
yağmuru severmişim meğer
ama neden birdenbire keşfettim bu sevdaları Prag-Berlin treninde
yanında pencerenin
altıncı cıgaramı yaktığımdan mı
bir eski ölümdür benim için
Moskova’da kalan birilerini düşündüğümden mi geberesiye
saçları saman sarısı kirpikleri mavi
zifiri karanlıkta gidiyor tren
zifiri karanlığı severmişim meğer
kıvılcımlar uçuşuyor lokomotiften
kıvılcımları severmişim meğer
meğer ne çok şeyi severmişim de altmışında farkına vardım bunun
Prag-Berlin treninde yanında pencerenin yeryüzünü dönülmez bir
yolculuğa çıkmışım gibi seyrederek
NÂZIM HİKMET
19 Nisan 1962
SEVGİ ve IŞIK'la kalın...
Persephone
Onun şiirlerinden biri olmalıydı mutlak. Türk şiiri adına da çok sevindim.
YanıtlaSilBen de çok sevindim... Bir şiir sever olarak haberi görür görmez yayınlamak istedim... Sevgiler...
SilNe gurur verici bir olay, paylaştıtığınız, bizi bilgilendirdiğiniz için teşekkürler :)
YanıtlaSilÇok kıymetli bir olay... Sevgiler....
SilBir Türk olarak gurur duydum, bu şiirini okumamıştım. Gerçekten güzelmiş.
YanıtlaSilÇok teşekkürler Bahar'ım.
Sevgiler....:)
Ben de okumamıştım... Ben de çok gurur duydum... Sevgiler...
SilNazım hikmet in şiirlerinden biri olmasaydı haksızlık olurdu 😊
YanıtlaSilKesinlikle katılıyorum... Sevgiler...
SilNazım sevilmez mi?Keşke diyorum o dönem ben de yaşasaydım da o güzel aşk şiirlerinden bana da yazsaydı :)
YanıtlaSilÇapkınlıkta üstüne yokmuş Nazım'ın... O dönemde yaşasaydınız mutlaka bir şiiriniz olurdu;) Sevgiler...
SilNe kadar sade ve yalın bir dille yazmış büyük usta. Dünya zaten kabullenmişti. Ama ne yazık ülkemizde hala tam değeri anlaşılamadı.
YanıtlaSilHaberi sayenizde duymak güzeldi.
Sevgiler.
Maalesef ülkemizde değeri bilinmedi:( Sevgiler...
Silİlk defa okudum şiiri. Nasıl güzel ve muhteşem hissettiriyor okurken satırları. Sanki kim yazarsa yazsın o satır oraya gelecekmiş gibi oraya ait duruyor ve de ondan başka kimse böyle yazamazdı duygusunu hissettiriyor. Ve evet şiir bu, hissetmek.
YanıtlaSilBüyük usta... Sevgiler...
SilNazım Hikmet'in ve şiirlerinin yeri bende hep ayrıdır. Gerçekten gurur verici.
YanıtlaSilNazım'ın şiirlerinin gönlümüzde ayrı bir yeri var... Sevgiler...
SilNe güzel bir haber bu, paylaştığın için çok teşekkürler. Gurur duydum :)
YanıtlaSilSevgiler Destino...
SilŞimdi buraya bir şiir yazardım da Necip iç çeker Nazım ise gönül koyar diye korkuyorum :)
YanıtlaSilBüyüksün Nazim..
:) Büyük hem de çok büyük... Sevgiler...
SilNazım demek aşk demek, vatan sevgisi demek...Onu okurken bazen Piraye oluyorum, bazen Vera ve diğerleri ;)Yurdagül'e katılmakla birlikte, iyi ki de aynı dönem yaşamamışız diyorum bazen;) Bir Nazım aşığı olarak çok sevindim habere.Aşkla...
YanıtlaSilNazım'ın sevgilisi olmak da zor olmuştur herhalde:) Bence de iyi ki aynı döneme denk gelmemişiz:) O aşık olmuş, bize de o güzel dizeleri okumak nasip oldu... Sevgiler...
SilCumhuriyet Sanat'tan başka pek bir yerde yer almadı bu haber
YanıtlaSilOysa ne önemli, ne büyük bir mesele...
Evet ne yazık ki öyle... Pek değer vermiyor milletimiz sanata:( Sevgiler..
SilNazım Hikmet denilince akan sular durmuyor mu zaten. Paylaşıp ne de güzel yapmışsınız bizleri bu konuda bilgilendirmekle. Sevgiler
YanıtlaSilÇok güzel bir haberdi, görünce paylaşmadan edemedim... Sevgiler...
SilÇok sevindim. Çok sevdigim bir sair bu siiri de çok güzel.
YanıtlaSilÇok güzel di mi;) Sevgiler...
Sil