26 Ocak 2016 Salı

Hüzünler Nehri

Gözlerin… iki hüzün nehri,
İki müzik nehri gibi… beni
Ötelere… zamanların ötelerine taşıdılar
İki müzik nehri, kayboldular
Sultanım… sonra beni kaybettiler
Üzerlerindeki siyah gözyaşı
Piyanonun nağmelerine düşüyor…

Gözlerin, tütünüm, içkim
Ve onuncu kadeh beni kör etti
Ben koltukta… yanıyorum
Ateşim ateşimi yiyor
Seni sevdiğimi söyleyeyim mi? Ey kamerim…
Ah! Keşke yapabilseydim
Ben dünyada yalnızca
Gözlerin ve hüzünlerime
Sahibim

Limanda gemilerim ağlıyor
Körfezler üstünde parçalanıyor
Sarı kaderim beni parçaladı
Göğsümde inancımı parçaladı
Sensiz yola çıkayım mı Leyleğim?
Ey göz kapaklarımdaki Tanrı’nın gölgesi!
Ey yeşil yazım, ey güneşim!
Ey renklerimin en güzeli… en güzeli!
Senden ayrılayım mı? Oysa hikayemiz
Nisanın geri dönüşünden daha güzel
İspanyol saçın zifiri karanlığındaki
Gardenya çiçeğinden daha güzel
Ey biricik aşkım… ağlama!
Göz yaşların ruhumu kazıyor
Ben dünyada yalnızca
Gözlerin ve hüzünlerime
Sahibim

Seni sevdiğimi söyleyeyim mi? Ey kamerim…
Ah! Keşke yapabilseydim
Ben kaybolmuş bir insanım
Dünyada yerimi bilmiyorum
Kaybetmiştir yolum beni… kaybetmiştir
İsmim beni… kaybetmiştir adresim beni…
Mazim! Bir mazim yok
Ben unutulmuşların unutulmuşuyum
Demir atmayan bir çapayım
İnsanların yüzlerinde bir yarayım
Söyle bana, sana ne vereyim?
Üzüntümü mü? İnkarımı mı? Mide bulantımı mı?
Sana…
Şeytanın avucunda dans eden
Bir kaderden başka ne vereyim?
Seni binlerce kez seviyorum… uzaklaş
Benden… ateşimden ve dumanımdan
Ben dünyada yalnızca
Gözlerin ve hüzünlerime
Sahibim.

Nizar Kabbani

SEVGİ ve IŞIK'la kalın...
Persephone