Bu aralar duygularım, deli dalgalar gibi…
Sabahattin Ali’nin dediği gibi; kendime, ‘Aldırma gönül, görecek günler var daha’ diyorum. Mutlu mu olmalıyım, hüzünle mi dolmalıyım yüreğim karar veremiyor. Yüreğim ve beynim arasında elektriksel bağlantı kesiliyor.
Mantığım; ‘ her şey güzel olacak!’ derken, yüreğim; ‘ah nasıl olacak!’ Diyor. Aslında mantığım da, yüreğim de her şeyin çok güzel olacağından emin. Bu eminlik de nereden geliyorsa, bilmiyorum artık. Eh işte o da bir his sonuçta. Güzel bir his, üstünde durmuyorum. İyi olanı da çok sorgulamamak lazım.
Ah o atalardan gelen kaygı geni yok mu! Gelip yine dürtüyor işte! Bugünlerde pek bir popüler olan aile dizimi mi yaptırsam acaba diyorum, sonra bilimsel yanım saçmalama diyor:) Popülizm böyle bir şey işte! İnsanın mantığını sorgulatıp, aklına kuşku düşürüyor. Reklamın iyisi kötüsü olmuyor. İşin garibi ‘Seninle Başlamadı’ kitabını okumuş olmam ve aklımda zerre kadar bir şeyin kalmaması. Ki; önemli bulduğum bilimsel verileri unutmam. Diyorum ki kendime; pek de önemsememişsin. Biraz internette araştırıyorum, evet tedavi protokolüne girememiş mevzu. Kendimi aklıyorum, e o zaman hatırlamaman normal:)
‘Zeytin Ağacı’ dizisini izleyip, bütün olaylara fransız kalmam. Kitap tamamen bilimsel önermelere dayalı, herhangi bir hikaye yok. Belki de hikaye olmadığı için, kitaptan bir şey hatırlamıyor olmam normal. Bilimsel verilerde bir yere kadar akılda kalıyor. Tabii bir de altını çok dolduramamışlar. O nedenle tedavi protokolüne de girememiş.
Tabii içimi bir kurt kemirmedi değil. Hatta kitabı baştan bir okuyayım, acaba neyi kaçırdım diye de meraktan öldüm. Gel gör ki; kitabı birilerine vermişim ve geri gelmemiş. Ya da kitaplığım öyle bir karışmış ki; ben kitabı bulamıyorum. Haydi hayırlısı diyorum kendime. Kitabı bulursam, kesin tekrar okuyacağım. Çok aklıma takıldı, neyi kaçırdım diye? Neyi kaçırdığımı bulursam paylaşacağım. Bu konuyada nereden geldin diyecek olursanız da; eğitim meraklısı olunca, bu ara sürekli önüme aile dizimi eğitimleri düşüyor da ondan.
Sevgi ve ışıkla kalın…
Persephone
diziye çok rastlıyorum ama izlemedim:)
YanıtlaSilFena değil. Benim için konusu ilgi çekiciydi. Sevgiler…
SilSanırım inanmadığım için o yöntemler bana işkemez, ama "her şey sonunda bizim için en hayırlısıdır " a inanıyorum. Bir de filmde vardı. Her şey mutlu sonla biter. Mutlu değilse henüz sonlanmamış demektir. Diyordu. Çok sevmiştşm o sözü .
YanıtlaSilBana da pek işleyeceğini sanmıyorum:) Benimki yalnızca merak:) güzel sözmüş. Sevgiler…
Silaile dizimi şey mi yani, genetik mi kalıtsal mi filan gibi :)
YanıtlaSilAtalardan aktarılan travmalar deniliyor:) 250 yıl önce nasıl bir travma aktarılmış olabilir atalardan bilemiyorum:) Bilimsel bir dayanağı yok. Meraktan deneyimlenebilir bişi bence:) Sevgiler…
SilBir zamanlar çok sevdiğim, izlediğim bloglara da yetişemiyorum artık. Eski okuma hızımı kaybettim. Zaman yavaşlatıyor insanı.
YanıtlaSil"Atalardan gelen kaygı geni" çok güzel bir deyiş. Hepimiz ondan payımıza düşeni almışız.
Zeytin Ağacı dizisini ilk fırsatta izleyeceğim. Adından çok söz edildi. Eğitime ilginiz hiç azalmasın.
Sevgiyle.
Makbule hocam, ben de eskisi kadar vakit ayıramıyorum bloglara. Hayatın yoğunluğundan sanırım. Eğitim hayatımın bir parçası oldu. Bilgi, derya deniz. Yeni bir şeyler öğrenmeyi seviyorum. Sevgiler…
SilAile dizilimi tam da bizim gibi olayların sonuçlarını kendine bağlamak yerine at topu dedeye anneye, zaten suç onlardaymış bak diye sorumluluktan kaçan, ergenlikten çıkamamış toplumlar için vallahi! Çok tutar birkaç ay, sonra modası geçer..
YanıtlaSilAy çok ağır yazdım ama :)) napim..
Konuyu arkadaşlarla tartışırken benim yorumlarım daha ağır olmuştu:) Benzer düşünceler… Sevgiler…
SilDiziyi izlemedim. Ama yakınlarda bir yazı okumuştum. Anne ve babadan mesela anksiyete nasıl geçiyormuş onu tespit etmişler.
YanıtlaSilKalıtımla geçen bir çok şey var. Kafamda ki soru; bu kadarı da olur mu?:) Sevgiler…
Silşu aile diziliminden öyle uzak duruyorum ki. tek merak etmeyen benim galiba:)
YanıtlaSilBir zamanlar bir arkadaşım aşırı zorlamıştı bu eğitimi almalısın,tam senlik diye. ondan olsa gerek hep uzak durdum.
Konu çok gündemde. İnsanların fikirlerini merak ettiğim için yazdım yazıyı aslında. Bir tek ben mi bu kadar negatifim diye. Gördüm ki; yalnız değilmişim. Ama ben merak ediyorum ya:) Sevgiler…
SilAile dizimini diziyi izlemeden önce duymuştum,bir arkadaşım yaptırmıştı.Anlattıkları başta şaşırtmıştı fakat yaşadığım 6.his durumlarını düşününce olabilir diye düşündüm.Kendini bazı duygulardan özgürleşmiş hissetmesi, işlerinin bir anda yoluna girmesi vs vs anlattıkları güzeldi.Hatta bununla ilgili bir seansı o dönem açtığım kafede yapmayı düşünmüştük kendi aramızda ama kaldı bir şekilde yapılmadı.
YanıtlaSilSonuç alması sevindirici. Yine de plasebo etkisi olabilir diye düşünüyorum. Fazla şüpheciyim. Bilimsel alt yapısı olmayınca, şüphe ile yaklaşıyorum. Sevgiler…
SilYazıyı okudum, yorumları okudum yazıyı tekrar okudum. Taşlar yerine oturdu gibi. Aile dizimini kavramını yeni duyduğum için ne olduğunu anlayamamıştım. Aile dizimininin Zeytin Ağacı dizisiyle bir ilgisi var sanırım. Diziyi hiç izlemediğim için fikrim de yok.
YanıtlaSilUmarım kitabı çabucak bulursunuz... :)
Kitabı kesin bir arkadaşıma vermişim. Kime verdiğimi hatırlamıyorum. Hatırlasam da geri istemem, o nedenle verdim siparişini:) Sevgiler…
SilDiziyi son zamanlarda herkes söylüyor ama kitabını okumadığım için izlemek istemedim. Ben böyle şeylere inanırım, ilgimi de çeker, geçmişten gelen travmalar olduğunu düşünüyorum çoğu zaman:) Kitabı bulursanız, yorumunuzu merak ediyorum:))))
YanıtlaSilAslında dizinin kitapla tek alakalı konusu ‘aile dizimi’ kısmı. Senaryoyu bunun üzerine kurgulamışlar. Kitapla, dizinin hiç alakası yok. O nedenle diziyi izleyebilirsiniz. Kitabın siparişini verdim:) Tekrar okuyacağım. Yorumlarım. Sevgiler…
SilYine duygularıma tercüman bir yazı yazmışsın:)sık sık ruh halim değişiyor, bir iyimser, bir karamsarım. Zeytin Ağacı'nı izlemedim. Zaten pek vakit kalmıyor dün akşam Bırak Onu Gitsin diye yabancı bir film izledim, beğendim. Salak bir kadının yüzünden bir aile mahvoldu ama sonu en azından mutlu bitti. Bazen kadınlar efendi erkek yerine piçlerle evleniyorlar gerçekten. Kevin Costner yaşlanmış, ya bu Kevin mi derken baktım oymuş.:)))
YanıtlaSilSevgiler...
Ay çok tatlısın Müjde’cim yaaa… Her nedense kadınlar, serseri ruhlara çekiliyor:)) Eh bizde yaş alıyoruz. Kevin yaşlanmış çok mu?:)) Sevgiler…
SilZaman zaman olumlama dinliyorum ve bu beni çok rahatlatıyor. Bu travma ile ilgili olanları gördüm ama hiç dinlemedim. Belki terapi fayda edebilir ama olumlama ile travma düzelir mi bilemedim ☺️
YanıtlaSilRahatlama varsa, doğru yoldasın demektir;) Travma temizleme, düzeltme diye bir şey yok zaten. Travma ile yüzleşme ve dönüştürme var. NLP yöntemi kullanıyor bazı psikologlar. Fayda gören var mı bilemiyorum:) Sevgiler…
SilYeni yazı var mı diye gelmiştim. Bı nasılsın diyip gidiyim dedim. İyisin umuyorum? İyi haftalar olsunn:)
YanıtlaSilAh maalesef yok:( İyi sayılırım:) Umarım, sen de iyisindir. Sana da iyi haftalar dilerim. Sevgiler…
SilGreat blog
YanıtlaSil