23 Nisan 2014 Çarşamba

Uğruna Acı Çektiğimiz Şeyleri Neden Severiz?


Geçen hafta sonu Beşiktaş'ta Nezih Kitabevine girdim, bir bakayım yeni çıkan kitaplara diye. Dolaştı gözlerim raflarda, yine çekti beni bir kitap, alsam mı almasam mı gidip gelmelerdeyim. Evde okunacak bir sürü kitabım birikti, bir yandanda onu düşünüyorum... Ama kitap konusundaki açgözlülüğümü bastıramama problemim var, dayanamadım aldım. Hatasız Düşünme Sanatı 2 Rolf Dobelli imzalı kitap. İlk çıkan kitabı okumamıştım ama içerik enteresan gelince alır almaz başladım okumaya... Hem eğlenceli hem de enteresan bilgiler mevcut kitapta... Bir çok bölümden oluşuyor kitap ve konular oldukça ilgi çekici. Sizlerle de bir bölümünü paylaştım aşağıda. Arkadaşlarla oturduğumuzda sürekli proje geliştiririz, bu bölümde geçen gün konuştuğumuz bir konuya parmak basmış ve benim de kafamda çaktı şimşekler, hemen unutmadan yazayım dedim... Bu bizim muhteşem projede izlememiz gereken güzel bir yol... Malum bizde proje çok, kafa sürekli fikir üretmeye programlı. Herkesin ilgisini çekecek bir konu sanırım... Ve işte Zahmet Gerekçelendirmesi Nedir?  Buyrun bir göz atın derim. 

ZAHMET GEREKÇELENDİRMESİ
John Amerikan Hava Kuvvetleri'nde bir asker, az evvel paraşüt sınavını verdi. Sıraya girmiş o gözde paraşüt rozetini almayı bekliyor. Nihayet üstü önünde dikiliyor, rozeti John'un göğsüne takıyor ve rozetin iğnesini yumruğuyla vurarak o kadar derine itiyor ki, iğne John'un etine saplanıp kalıyor. O zamandan beri John, her fırsatta ufak yarayı göstermek için gömleğin üst düğmesini açıyor. Ve onlarca yıl sonra bile o iğne çerçevelenmiş şekilde, salonun duvarında asılı duruyor.
Marc paslı bir Harley-Davidson'u elleriyle tamir etti. Bütün haftasonlarını ve tatilleri motosikleti tamir etmeye harcarken evliliği faciadan kıl payı kurtuldu. Çılgınca bir çabaydı ama şaheseri nihayet bitti ve güneşin altında pırıl pırıl parlıyor. İki yıl sonra Marc'ın paraya ihtiyacı var. Harley'i satmak istiyor ama aklından geçen fiyat gerçeğin çok üzerinde. İlgilenen biri piyasanın iki katını teklif etse bile Marc satmıyor. John ve Marc zahmet gerekçelendirmesinin kurbanı olmuşlar. Bu düşünce hatası der ki: Bir şeye çok enerji harcayan kişi sonucu abartılı değerlendirecektir. John paraşüt rozeti için fiziksel acı çekmek zorunda kaldığından buna diğer nişanlarından daha fazla değer biçiyor. Marc Harley için motosiklete o kadar yüksek bir fiyat biçiyor ki. asla satamayacak.     
Zahmet gerekçelendirmesi bilişsel uyumsuzluğun özel bir türüdür. Basit bir nişan için göğsüne bir delik deldirmek aslında gülünç. John'un beyni rozetin değerini arttırarak, onu sıradan bir şeyden neredeyse kutsal bir şeye yükselterek bu orantısızlığı dengeliyor. Bütün bunlar bilinçdışı gerçekleşiyor ve engellemesi çok güç.
Gruplar zahmet gerekçelendirmesi üyeleri kendilerine bağlamak için, mesela giriş ritüelleri şeklinde kullanır. Gençlik çeteleri ve üniversite öğrencileri birlikleri adayları ancak tiksinme ve şiddet sınavlarını başarıyla geçerlerse kabul ederler. Araştırmalar şunu kanıtlıyor: ''Giriş sınavı'' ne kadar zorluysa, sonradan o derece büyük gurur duyuluyor. Aynı şekilde işletme mastırı sunan okullar, öğrencileri aralıksız meşgul tutarak, onları zaman zaman tükenme sınırına dek zorlayarak zahmet gerekçelendirmesini kullanır. Ödevlerin ne kadar faydalı aptalca olduğunun önemi yoktur: İşletme mastırı bir kere cepteyse, öğrenci onu kariyeri için hayati olarak görecektir, çünkü karşılığında çok ağır bir bedel ödemiştir.
Zahmet gerekçelendirmesinin hafif bir şekli İKEA etkisidir. Kendi başımıza monte ettiğimiz mobilyaları pahalı tasarımcı mobilyalarından daha değerli gözle bakarız genellikle. Ya da kendi ördüğümüz çoraplar: Onları öylesine atı vermek bir mağazadan satın aldığınız bir çift çorabı atmaktan daha zor gelir bize-çoraplar çoktan yıpranmış ve modası geçmiş olsa bile. Haftalar boyu bir strateji üzerinde çalışan yöneticiler bu stratejiyi eleştirel gözle bakmayacaktır. Aynı şekilde yarattıkları şeye şekilde kafa patlatan tasarımcılar, reklam yazarları, ürün geliştirciler için de bu geçerlidir.
50'li yıllarda piyasaya hazır kek karışımları çıktı. Kesin bir satış başarısı olacak diye düşündü üreticiler.Bilakis: Ev hanımları karışımı sevmedi, çünkü işlerini fazlasıyla kolaylaştırıyordu ancak biraz karmaşıklaştırıldığında paketteki tarife göre taze bir yumurta eklemek gerekiyordu-ev hanımlarının özsaygısı tekrar yükselerek hazır yemeklere biçtikleri değer de arttı.
Zahmet gerekçelendirmesini bir kere tanıyan kendisini daha uyanık olmaya zorlayabilir. Deneyin:Bir şeye çok zaman ve emek yatırdığınız her sefer, sonuca-ama sadece sonuca-mesafeli bakın. Beş yıl boyunca kafa patlatıp yazdığınız ve hiç bir yayın evinin ilgi göstermediği roman: Belki de Nobel Ödülü'ne layık değildir? Yapmanız gerektiğine inandığınız işletme mastırı: Onu başkalarına tavsiye ede misiniz? Ve yıllardır peşinden koştuğunuz kadın: Kendisini kollarınıza atandan daha iyi bir seçim mi gerçekten?

Rolf Dobelli


SEVGİ ve IŞIK'la kalın...
Persephone 

9 yorum:

  1. Yanıtlar
    1. Kitapta bir çok doğru tespit var...Okunmalı...Sevgiler...

      Sil
  2. Bayramın mubarek olsun :d

    YanıtlaSil
  3. Sağol cınım;)Asıl senin bayramın mübarak olsun:)))Hep çocuk kal,çocuk neşen bozulmasın;)Sevgiler...

    YanıtlaSil
  4. düşünmekten kafayı kırmazsam , bunu da okuyacağım lakin beynim dödü gerçekleri fark etmekten :))

    YanıtlaSil
  5. Gerçekler öyledir insanın beynini döndürür ama iyidir gerçekleri görmek her zaman...Ne gerek var kendini kandırmaya....Fazla düşünme kelebeğim;)Sevgiler...

    YanıtlaSil
  6. tamam doğru,ancak çaba ve emek değil midir kıymetli olan!

    YanıtlaSil
  7. çok güzel bir yazıydı...yorum yapamayacak kadar beğendim ve etkilendim...

    YanıtlaSil