9 Şubat 2014 Pazar

Disposable İlişkiler

Günümüz insanı eline geçen her şeyi tüketir hale geldi. Buna insan ilişkilerini de dahil etmekten geri kalmadı. Tamamen yüzeysel, duygusuz, çıkara dayalı ilişkiler, birliktelikler geliştirdi. İş, arkadaşlık, dostluk, yapılan siyaset, aşk ilişkileri disposable(kullan-at) üzerine kurulmaya başlandı... 
İhtiyacı tespit et ve bu ihtiyaca yönelik hedef belirle!
Hedefe yönel!
Hedefe kendi gözünde verdiğin değerde, daha fazla değer veriyormuş hissi yarat!
İhtiyaç karşılanınca disposable(kullan-at)!
Tamamen insan olma özelliğini yitirerek kurulan iş ilişkileri, arkadaşlıklar, dostluklar, yapılan siyaset, aşklar...
Duygu yok! 
Vicdan yok! 
Adalet yok! 
Sadakat yok! 
Dürüstlük yok!
Sabır yok! 
Farkındalık yok! 
Empati yok!
Bunların varlığına kendi ikili ilişkilerimizde rastlaymazken, yaşadığımız toplumda adaletten, haktan, hukuktan, vicdandan bahsediyor olmak trajikomik bir durum olmaktan öteye gitmiyor. Çünkü; toplumu oluşturan biz bireyleriz.  
İnsanın evrimsel gelişiminin ileri bir noktaya taşınmasının yanı sıra bir çok özelliğinin erozyona uğraması şaşırtıcı. Aklı kullanma ve duygu açısından bakıldığında, yakın bir gelecekte ilk insandan pek bir farkımız kalmayacak.     
İnsanı insan yapan, diğer canlılardan ayıran özelliklerimiz neler?
İnsanı diğer canlılardan ayıran en önemli özellik akıl ve ruhtur. İnsan akıllı, düşünme yetisine sahip, irade sahibi, sorumlu, özgür, duyguları (vicdan, merhamet, şefkat, his, adalet, özveri,cömertlik, sadakat, sabır, SEVGİ v.b) olan bir varlıktır.
İnsanı insan yapan özgür iradesidir. Hayvanlarda özgür irade kavramı yoktur, özgür irade akılla var olur. Zeka irade sahibi değildir, sadece aklın faaliyetleri için gerekli bilgi ve birikimleri toplar. Hayvanlar hayatta kalma ve karınlarını doyurma içgüdüsü ile hareket ederler. Bunun için pratik yollar keşfederler, bu da zekanın bir göstergesidir. Hayvanlar da belli bir zeka düzeyine sahiptir ama akla sahip değildirler. Akıl çok kapsamlı çalışan bir kavramdır ve kullanım açısından çeşitlilik gösterir. Çünkü; akıl insana özgüdür. Zeka doğuştan gelen bir yetenek, akıl ise onu kullanma yetisidir. Zeka, aklın kullanılması için vardır ve zekanın faydalı kullanılabilmesi aklın işlevsilliği ile mümkündür.
Akıl bir olay üzerinde fikir yürütebilme, doğru ve yanlışı ayırt edebilme yeteneği, zeka ise bir olayı anlama, kavrama ve çözme yeteneğidir.  
İnsan, bu özellikleriyle hayvan neslinden ve ilk insandan farklılık gösterir. 
Teknolojinin gelişmesi ile birlikte ilk insana dönüşmeyeceğiz kesin.... Ama robotlaşma yolunda ilerleme çabasındayız... Zeka sahibi! Akıl ve ruh yoksunu! İnsanoğlunun gelişimini ne yazık ki ürkütücü buluyorum...
Her şeyi tüketiyoruz, en acısı da biz insanoğlu birbirimizi tüketiyoruz. Tüm değer yargılarımız yavaş yavaş eriyip gidiyor. Duygu yoksunu, sevgi, saygıdan ve empatiden uzak insan ilişkileri hayatımızın bir parçası oluyor ve biz bunu zaman içerisinde normal algısı içinde kabulleniyoruz. Yeni nesillere de bu verileri aktarıyor,sonra da kendi yansımamız olan bu nesli değer yargılarına sahip olmadıkları için eleştiriyoruz.... Bir atasözü der ki: ''İğneyi kendine, çuvaldızı başkasına batır.''


Sevgi ve ışıkla kalın...
Persephone

5 yorum:

  1. Her şeyi tüketiyoruz, en acısı da biz insanoğlu birbirimizi tüketiyoruz. Tüm değer yargılarımız yavaş yavaş eriyip gidiyor. Duygu yoksunu, sevgi, saygıdan ve empatiden uzak insan ilişkileri hayatımızın bir parçası oluyor ve biz bunu zaman içerisinde normal algısı içinde kabulleniyoruz. Yeni nesillere de bu verileri aktarıyor,sonra da kendi yansımamız olan bu nesli değer yargılarına sahip olmadıkları için eleştiriyoruz....Bir atasözü der ki: ''İğneyi kendine, çuvaldızı başkasına batır.''


    Ne kadar doğru... Ve bir o kadar da acı!

    YanıtlaSil
  2. O kadar güzel yazmışsın ki. Benim uzun zamandır dilimden düşürmediğim bir kelime "tüketmek". Ne zaman bir arkadaş ortamı olsa, nesneleri ve insanları ne kadar çok ve sık tükettiğimizden yakınıp dururum. Hatta bununla ilgili bir blog yazısı yazmayı düşünüyordum. Disposable kelimesini ilk senin yazında duydum, cuk diye oturmuş bu duruma. Geçenlerde bir söz okudum "herkes bu kadar yalnızken, neden herkes bu kadar yalnız". Öyle tahammülsüz insanlar haline geldik ki, tıkandığımız anda çabaşamak yerine, yenisiyle değiştiriyoruz. Ve bunu engellemek için hiçbir şey yapmıyoruz, yapamıyoruz...

    YanıtlaSil
  3. "herkes bu kadar yalnızken, neden herkes bu kadar yalnız.'' Ne güzel bir cümle...Çabalamak zor geliyor,yenilisiyle değiştirmek kolay...İnsanlar yorgun,kimsenin kimseye tahhammülü yok...Zora gelince kaçmayı seçiyoruz,mücadele etmek yerine...Doğru mu tabii ki değil,ama ne yazık ki böyle...:( Sevgiler....

    YanıtlaSil
  4. "Akıl bir olay üzerinde fikir yürütebilme, doğru ve yanlışı ayırt edebilme yeteneği, zeka ise bir olayı anlama, kavrama ve çözme yeteneğidir.
    İnsan, bu özellikleriyle hayvan neslinden ve ilk insandan farklılık gösterir. "

    Geçtiğimiz şu insanlık dışı günler için yazmışsın sanki.

    YanıtlaSil